Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

208 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
romanı okuyalı epey oluyor, okuduğum zaman aldığım notlar şöyleymiş: (Hiçbirini hatırlamıyorum. Kitap hafızamdan silinmiş) izdüşümler : bir çiftlik düşlüyorum: tarlalarında atların vurularak öldürüldüğü, menekşelerin ezildiği, oburların başa çıkılmaz iştahlarıyla çocukların düşlerini yediği bir çiftlik. bir menekşenin göğsünde, vurulan atın dehşetini zihninden atmaya çalışan küçük hüseyin’i görüyorum. kendisi için çizilen çemberi yararak bütün kabuslarıyla birlikte gittiği büyük şehirde mevsimler geçerken onun içine düştüğü büyük boşluğu görüyorum. istediği gibi bir hayata sahip olmak hüseyin’in rüyasıdır. bu rüyanın zeminini çocukluk günleri, hayatına sinmiş kokular, sevdiği renkler oluşturur. mekan ve insan ise rüyasının şeklini oluşturur. karşısına çıkan tabloyu izler ve rüyasının gerçekleşmesi için atılımlarda bulunur. ancak attığı adımlar onu başka yerlere götürür. hayat rüzgarıyla savrulur ve başka bir rüyada bulur kendisini. yaşadığı hayatın kendisine ait olduğunu sanarak aldanır. fark etme mekanizması çalışmaya başlayınca sorguya çektiği hayatı, ona bu yanılsamanın suçlusu olarak başka kişileri işaret eder. bu fark etmenin en dehşet verici yanıysa kendi budalalığının farkına varmasıdır. naçizane fikirler: tıpkı babası gibi bütün çiftlik işlerini ve mirası bir kenara atarak küçük bir meyhane açmak isteyen hüseyin, rüyasının başkahramanı babasını kaybettikten sonra obur amcasını ve menekşe kokulu annesini terk ederek büyük şehre gider. açtığı meyhaneyi iki yıl boyunca işleten ve hayatının en güzel günlerini geçiren hüseyin kendini büyük bir alicengiz oyununun içinde bulur. yapmak istediği şeyleri kendi özgür iradesiyle ve kendi çabalarıyla kurduğunu düşünürken aslında amcasının oynattığı bir kukla olduğunu fark eder. acemice kurgulanmış bu alicengiz oyunu; türkiye’nin yakın tarihi, kalabalıklar arasında kendine bir yer açmaya ve tutunmaya çalışan insanlar hakkında eleştiriler barındırıyor. romanın adı ilgi çekici. bu adın imlediği şeyler de güzel bir etki bırakıyor. menekşe, koyu mor rengi ve kokusuyla kadını yani anneyi; atlar, özgürlüğü ve hayatı; oburlar, bütün güzellikleri yok eden engelleri imliyor. bunu keşfetmek elbette okuru bir yerde tatmin ediyor; ancak kurgudaki boşluklar basitlik hissi uyandırıyor. hüseyin’in düşünde yol alırken yazarın hayat felsefesi şiirsel bir anlatımla karşımıza çıkıyor. bu şiirsel anlatımın temelinde hüsnü arkan’ın müzisyen kimliğinin etkili olduğunu düşünüyorum. ne yazık ki şarkılarını severek dinlediğim yazar, romanında bana aynı duyguları hissettiremedi. özellikle romanın sonunu çok kof bulduğumu söylemeden geçemeyeceğim. ancak ayrıntılara takılmazsak, cümlelerin iyi kurgulandığını ve bölüm geçişlerindeki kopuklukları saymazsak metnin sürükleyici olduğunu söyleyebiliriz. e onu sayma, bunu sayma diye diye de bir romanı nitelikli kılamıyoruz ne yazık ki.
Menekşeler Atlar Oburlar
Menekşeler Atlar OburlarHüsnü Arkan · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2012283 okunma
·
386 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.