Dönüş O'nadır
Anne karnındaki çocuğun ağzı gözü kulağı eli ayağı vardır.
Oysa bunların hiçbirine orada lüzum yoktur. Çocuk gıdasını göbek bağından almaktadır.
Çocuk:
"Ya Rabbi, ben göbek bağımla besleniyorum. Ağız, göz, kulak, el, ayak, hiç bir işime yaramıyor, ne lüzum var bunlara" diyebilse...
Muhtemelen Rabbimiz.
"Acele edip aklının almadıklarına müdahale etme. Bu senin yolculuk halin. Seni bir aleme gönderiyorum ki,
Şu an en kıymetlin ve herşeyin olarak gördüğün göbek bağın orada hiç bir işe yaramayacak. Lüzumsuz sandığın ağzın gözün kulağın elin ayağın mecbur kaldıkların olacak" dese...
Çocuk bu durumu kavrayamaz, dünyaya gelir, bu gerçekler ile karşılaşır, göbek bağının bir esaretten kurtuluş olduğunu anlar özgür olduğunun farkına varır ve Rabbini keşfe çıkar, ama geriye dönemezdi!
Şu an biz o çocuk gibi bir anne karnında yolculuk halinde dünyaya esiriz. Geriye dönemeyeceğimiz 9 dk, 9 gün, 9 ay, 9 sene veya 90 yıl uykulu bir esaret ile hangi aptalca hareketlerin esiri olduğumuzu anlayamadan kaybettiklerimize yanıp, dizimizi dövmeye gidiyoruz!
Eğer biz:
"Geçinip gidiyoruz Ya Rabbi. İbadet, ahlak ve teslimiyete ne lüzum var" dersek..
Muhtemelen Rabbimiz:
Ey kullarım!
"İnsan, Ben öldükten bir süre sonra sahiden yeniden hayata döndürülecek miyim?” diyor. (Meryem 66)
"Her nefs ölümü tadıcıdır. Sonra Bize döndürüleceksiniz (Ankebut 57)
"O gün hepinizi bir arada toplayacağız" (Yunus 28)
"İçinizden, bize varmayacak hiç kimse bırakmayacağız. Bu, Rabbinin kesinleşmiş bir hükmüdür" (Meryem 71)
"Kötülükten sakınanları cehennemden esirgeyip; zalimleri de diz üstü çökmüş olarak orada bırakacağız" (Meryem 72)
"Ben, cinleri ve insanları sadece bana ibadet etsinler diye yarattım" (Zariyat 56)
"O halde yalnız bana kulluk edin ve beni anmak için, namazınızda devamlı ve duyarlı olun"(Taha 14)
"O namazı kılanlar var ya, onlara büyük bir mükafat vereceğiz" (Nisa 162)
"Sen Rabbinden hoşnut, O da senden hoşnut olarak dön.
Böylece has kullarımın arasına sen de katılarak Cennetime gir" (Fecr 28-29-30)
“Ey günahta haddi aşan kullarım! Rahmetimden ümit kesmeyin. Allah bütün günahları bağışlayıcı; doğrusu O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir" (Zümer 53)
Dese...
Der mi?
Dedi mi?
Yetmez mi?
"Ne kadar az öğüt alıyor, ne az düşünüyoruz/sunuz" (Mümin 58)
··
329 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.