Arsen Lüpen - Kibar Hırsız tanıştığımız Herlock dayı taa ingilterelerden getirtilip bizim Lüpen'le karşılaştırılıyor. Tanıdığımız bildiğimiz Sherlock Holmes karakterinden -kısmen benzerlik gösterse de- farklı bir imaj oluşturulduğunu okudukça siz de göreceksiniz. Naçizane görüşüm ilk kitaptaki Herlock Sholmes dayının okurda yarattığı heyecanın orada kalmasıydı. Yeni bir kitap icerisinde tekrar ve detaylı işlemek karaktere karşı bir sıkılma efendime söyleyeyim bir antipati duyma gibi duygusal bunalımlar yaşatabiliyor. Mesela yarın köfte patates yiyeceğin bilgisi (Herlock Sholmes karakterini okuyacağım bilgisi), o köfte patatesi yerken yaratılan heyecandan çok daha etkileyici ve kalıcıdır. Ama her şeye rağmen okuduğum için pişman olmadığım bir seriyi bitirmiş olmanın haklı gururunu yaşıyorum ve bu seriyi
.
Anahtarı koymuşlar aldım saksı dibinden
Girdim çıktım fare deliğinden
E kaçarım polisten dedektiften, hırsızım ben
Onca kılığa girdik de adımız kaldı Arsen Lüpen
şiirimle sonlandırıyorum. Hürmetler