O gün Hallac-ı Mansur'u lime lime doğradılar.
Ertesi gün kestikleri uzuvları bir hasırın ortasında topladılar. Hasırı ateşe attılar. Hallac'dan geriye küreğe zar zor sığacak kül kalmıştı. Bir sonraki gün ise küllerini Dicle Nehri'ne attılar. Dicle ki, seneler önce Hallac'ın hanımı ve üç çocuğunu da yutmuştu. Hallac ailesine ve "Ene'l Hak" aşkına kavuşmuştu. Dicle, derinden derine, "Ene'l Hak, Ene'l Hak" diye akıyordu.