Ne yazık ki bir kitabı daha hayal kırıklığı ile rafa kaldırmış bulunuyorum. İkinci kitap ile fikrim değişir mi bilmiyorum ama hemen olmasa da elimde olduğu için okuyacağım. Onu da sevmezsem elveda seri. Tarihi kurgu okumayı sevsem de elimde bunu okumayan pişman olur diyebileceğim bir kitap olmadı hiç. Bu türün hakkını vermek benim gözümde epeyce zor, genelde bölüm başına tarih atmakla yetiniyor yazarlar ve bu haliyle okuyucuyu rahatsız ediyor. (Beni rahatsız ediyor en azından.) Zehr-i Bal o seviyede değildi ama gerek karakterlerin takındığı tavır, gerek üslup gerek de yaşanan olaylar kafamda soru işaretleri bıraktı. Evet bu bir kurgu kitabı ama tarihi gerçekler de varken belirsizlik hoşuma gitmiyor benim. Beni en çok rahatsız eden Gülpare'nin aşkı ve bu aşkın işlenişinde ihmal edilen şeyler oldu. (Hamza'yı katmıyorum, dikkatinizi çekerim.) Kurgu olduğu için birebir bilgi kaynağı olarak görmüyorum kitabı kesinlikle ama sürekli seni Allah için seviyorum Hamza diye düşünen ve gülüşünü zevcesine saklayan tatlı kızımızın aşkına yalan ve haram karıştırması bence pek uygun olmadı. Bu çelişki rahatsız etti beni. Bir de Müderris Halim Efendi'nin ve Kadı'nın ikilinin aşkına tutumu. Açıkça söylemem gerekirse bir alim ve Kadı'nın bu halde olmasını yadırgadım. Belki olayların işlenişinde Osmanlı Devleti'nin dağılma aşamasına vurgu vardı, bilemiyorum ama dediğim gibi bu çelişki beni rahatsız etti. Yoksa bu kadar sorun etmezdim herhalde. Mesele kurgu olması değil karakterlerin yaptığı ile söylediği arasındaki uçurum. Bunların dışında son kısımda yaşanan olaylar da nedense pek beni kendine çekmedi. İlk yüz sayfayı ne kadar severek okuduysam son yüzde o kadar sıkıldım. Sırf yarım bırakmak istemediğim için oturup bitirdim de diyebilirim hatta. Bu sebeplerle ne yazık ki şu an seriyi tavsiye etmiyorum. İnşallah ikinci kitapta fikrim değişir diye umuyorum yalnızca.

Zehr-i BalSezgin Irmak · Portakal Kitap · 2019360 okunma

·

112 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.