Gönderi

68 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Yalnızlık kıyılarında gezip hayatı sorgulayan bir üniversitesi öğrencisinin radarına yalnız bir adam takılmış. Birbirlerini görmeden aylarca konuşmuşlar. Ikisi de birbirine çok iyi gelmiş. Kalpleri sanki yan yana atıyormuş. Gece oğlan mesaj atarmış, telefon sessiz olduğu halde kız aniden hissedip uyanırmış. Sonra birbirlerine sıkı sıkı sarıldıkları fanus hava almaya başlamış. Gerçekleri görmeye başlamışlar. Oğlan korkmuş her şey biter diye, çıkmamış kızın karşısına. Kız hep beklemiş. Ne oldurabilmişler, ne öldürebilmişler bu ilişkiyi. Sonra herkes kendi hayatına devam etmiş, hep bir merak ve belki bi yerde karşılaşırız umuduyla. Ve yarım kalanların burukluğuyla... Kitabı okurken bu hikaye düştü aklıma. Birini bulmak herkese olur, ama birbirini bulmak çok az insana nasip olur ya. Hırs, gurur, bencillik gömleklerinden sıyrılıp kendimiz olmamıza müsade eden kaç insan var hayatımızda? Dünyada bir yerlerde var belki ama bulmak hepimize nasip olur mu? Bulduk diyelim istediğimiz gibi olur mu? Olmayınca razı olur muyuz? Bir kadın bir adamı böyle sevebilir mi diye sordum kendime. Belki evet belki hayır. Ama tek bildiğim ve bir kez daha emin olduğum şey şu ki hiç bir ilişki başladığı gibi devam etmiyor. Belki daha iyiye belki daha kötüye muhakkak evriliyor. Olması gereken de bu zaten. Hücrelerimiz her an yenilenirken biz nasıl aynı kalabiliriz? Bazen hiç ummadığın yerde bulursun kendini. Sürekli dikiz aynasına bakarsan yol alamazsın diye bir söz okumuştum. Çok doğru. Olman gereken halin için belki biraz toza bulanmak gerekir. Bana seni unutturacak Bi yer yok bu dünyada Dayanmalıyım yaşamalıyım Senden kalanlarla. Kitabın özeti bu şarkı bence.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Kırmızı Kedi Yayınları · 2019226,9bin okunma
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.