Gönderi

230 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
İstanbul'a geldiğim ilk günlerde Peyami Safa'nın İstanbul'un eski zamanlarındaki bir ask ve macera romanı olan 'Canan'ı okumak bana da nasip oldu. Psikolojik tahlilleri Türk Edebiyatı'nda kendisinden daha yapan bir yazar olduğunu düşünmüyorum. İnsanoğlu var olduğundan beri birbirini aldatıyor. Bu roman insanoğlunun tek eşliliğe karşı zaafının olduğunu, aldatmanın ve ahlaksızlık yapmanın insanoğlunu felakete sürükleyeceğini gösteriyor. Bu romanı okurken Canan adlı karaktere çok sinir olabilirsiniz. Farkında misiniz bilmem ama etrafımızda Canan gibi bir sürü kadın var. Hırsın pis yüzünü böylelerinde görürsünüz, tüm erkekleri elde etmek ister, paraya ve mücevhere tapar, kendisini tapılacak varlık olarak görür, narsistligin zirvesini yasarlar. Aşağılık insanoğlunun kibirli, narsist ve bencil yapısını bu karakterde göreceksiniz. 'Bedia' isimli karakterde de insanoğlunun dürüst, güven veren özelliklerini keşfedeceksiniz. Herkes yaptıklarının bedelini mutlaka ödüyor. Biri size karşı ahlaksızlık yaptıysa, hayat intikamını bir şekilde alıyor. İste Bedia'yi aldatan Lemi de bir gün kendisi Canan tarafından büyük ihanete uğruyor. Büyük bir hayat dersi veriyor aslında bu kitap. Siz iyi düşünün, iyi davranın, kimseye ihanet etmeyin, kimsenin duygularıyla oynayıp ahını almayın yoksa hayatta yüzünüz gülmeyecek diye haykırıyor adeta bu kitap. Ayrıca eski İstanbul'u hissetmek isteyenler için içerisinde güzel betimlemelere de yer vermiş Peyami Safa. Tek eleştirebileceğim nokta, kitabin sonu böyle bitmemeliydi. Onun dışında oldukça akıcı bir anlatımı var. Okumanızı mutlaka öneririm.
Cânân
CânânPeyami Safa · Beta Kitap · 20173,988 okunma
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.