Gönderi

Batı'nın teknolojik birikiminden istifade etmek isteyen Devlet-i Aliyye tarafından Avrupa ülkelerine gönderilenler, geriye ilim adamı kimliği yerine, edebiyatçı gazeteci etiketleriyle döndüler. Baki'yi Fuzuli'yi tanımayanlar Goethe'ye, Rimbaud'a aşık oldu. 'Metafir'i unutanlar ya da hiç duymayanlar batı kültürünün gönüllü savunuculuğuna soyundu. Müstağripler, Batı kültürüne amele olmayı, mütefekkir ya da ilim adamı olmaya tercih ettiler. Millet vicdanındaki irfanı yok edebilmek için ellerinden ne geliyorsa yaptılar. Fikren durduramadıkları medeniyeti parayla, komployla, istibdatla, cebirle engellediler. Medresenin, tekkenin karşısına, fuhuş ve şöhret kaleleri kurdular. Oralarda yetişen nesil bütün kurumlarıyla irfana düşman oldu.
Sayfa 115 - Zor Zamanların ŞeyhiKitabı okudu
·1 alıntı·
1.051 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.