Gönderi

64 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Ya yaşamın sonuna geldiysek!
Yaşamın kendisi yeterince kısa. Bir de oldukça genç yaşta, daha 17 iken yalnızca dört ayınızın kaldığını öğrendiğinizde o kısalık da artık anlamsız geliyor. Neredeyse doğmamış gibisiniz. . Adela da böyle bir bilgiyle yaşıyordu. Ama o, ölüm yerine kalan dört aylık süresini nasıl daha mutlu geçirebileceğini düşünüyordu. Annesiyle yaşıyordu, babası ise o küçükken yitmişti. Günlük tutmaya başlamış, arkasında bir iz bırakmak istemişti. Yaşadığı mutlu anları yazacaktı. Ama kalan yaşamında iz bırakmak için başka biri çoktan eyleme geçmişti. . Kapıya bir kutu bırakılmıştı. Kimden olduğu bilinmese de kime olduğu belliydi: Adel. Birisi ona bu adla bir kutu bırakmıştı. Ama bu adı kullanan yalnızca tek bir kişi vardı. Oysa çoktan ölmüştü. Kutunun içinden bir bilet çıktı. Annesi pek güvenmese de o yine de kâğıtta yazan yere gidecekti. Sonuçta en kötü ne olabilirdi ki? . Bir araba kazası, bilinmeyen birinin ortaya çıkışı, geçmişin yeniden yazıldığı gizemli anlar, düşle gerçek arasındaki bir algı evreni. Gördüklerine mi yoksa bildiklerine mi inanmalıydı? . Beklenmeyen bir sonu olan kurgu çocuk-gençlik sınıfında yer alsa da genç-yetişkinler de okuyabilir. Sona doğru olgunlaşan kurgudaki gizem güzeldi. Beklemediğim bir sondu açıkçası. Kısa ama tadı güzel bir betik. Öneririm. . Biçemi akıcı, yalın bir anlatımı var. Olaylar gizemleşerek sürüyor. Bence burada bitmemeliydi. Belki ikincisi gelir. :) . Betikle esen kalın.
Adela Tann
Adela TannNalan Yılmaz · Kitap Müptelası Yayınları · 02 okunma
··
75 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.