Gönderi

252 syf.
6/10 puan verdi
Daha çok şiirleriyle ön plana çıksa da yazılarıyla da varolan bir aydın Şükrü Erbaş! Yazılarında genellikle yaşanmışlıklarından yola çıkar. Ters giden şeyleri yazının temasına alır ve ardından çözümlerle gelir karşımıza... Edebiyat ve politika, yazılarının ana teması olarak göze çarpar. Şiirin, romanın nasıl olması gerektiği hakkında ince eleyip sık dokurken; eleştiriler yapmaktan da kendini alıkoyamaz. "Çekilme Suları" adlı kitabı, Çekilme Suları ve Sarkacın Kalbi kitaplarının birleşiminden ortaya çıkıyor. Erbaş, bu kitabında temel yol planını edebiyat ve politika üzerine çizmiş. Sözünü ve eleştirilerini sakınmamış, çok farklı siyasi söylemler içerisine girmiş. Solcu ve muhalif olduğunu ve bu konuda yazmadan duramadığını belirtmiş. Onun zihninde yanan o parlak lambası, tamamen değiştirmek üzerine kurulu. Değiştirmekten vazgeçemiyor, kimse okumayacak bile olsa değiştirme bilinciyle yazıyor Çekilme Suları'nda... Sanata dair ne varsa elini atıyor ve düşüncelerini paylaşıyor. Erbaş'ın ta 20 yıl önce söylediklerinin ve eleştirdiklerinin halen güncelliğini koruduğunu da görüyoruz. Bı kitabına sıklıkla politikaya girdiği ve şair/yazar tanıtımını fazla yaptığı için diğer eserleri kadar fazla ısınamadığımı belirtmeliyim. O'na göre insan yenilince, kederlenince daha da güçleniyor ve yarınlar için inanmaktan, umut etmekten vazgeçmiyor. Günümüz insanının röntgenini çeken Erbaş, ötekileştirmekten fazlasıyla şikayetçi ve bu anlamda toplumdaki korku ve şiddetin tüm benliğimizi ele geçirdiğinin fazlasıyla farkında... İnsanın biyolojik ve sosyal bir varlık olmasında, biyolojik ana rahmi ve kültürel ana rahminin etkisi olduğunu vurguluyor; kültürel ana rahmi, tüm benliğimizi ve şu an olduğumuz kişiyi oluşturuyor. Onun düşüncelerinde sanatın normalle işi olmaz, sanat bir reddetme ve müdahaledir. Sanatla tüm gerçekliği yıkarak yeniden kurarsınız. Ülkemiz insanı ve toplumunun, geçmişten günümüze geçtiği narsistik ve bencil düzeni evreler. İnsan Hakları Derneği özünde, ülkemizdeki STK'lerin nasıl olması gerektiğini açıklar. İnsanlar, çeviri denen mucizeyle başka dillerle arasında olan duvarı yıkar ve dünyalarını genişletir. Mizahın, korku ve baskının panzehiri olduğunu anlatır. Kadının toplumsal rolü konusunda muazzam eleştiriler yapar, oldukça haklıdır! Bayrak eleştirisiyle bir çırpıda olup biteni gözümüzün içine sokar. Yazar ve edebiyat örgütlerinin düşünce özgürlüğü önündeki tüm engelleri kaldırmalarını ister. Devlet; ona göre güç, baskı ve korku ile hayatımızı camdan hapishanelere dönüştürmüştür. Tanrı, devlet ve paranın süzgecinden geçen toplumumuzun, günden güne nasıl karanlık bir hal aldığını ve çürüdüğünü ifade eder. Devletin ve siyasetin bu tutumuyla, toplu olarak intihara sürüklendiğimizin altını çizer.
Çekilme Suları
Çekilme SularıŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınları · 2014971 okunma
·
799 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.