Selam yıldızlarım! Bugün yine Ankara kitap fuarından aldığım ve yazarını birkaç senedir tanıdığım “Çöldeki Hilal” isimli kitapla geldim. Arka kapak yazısı biraz kendini belli etse de böylesi bir kitap beklemediğimi söylemem gerekiyor. Kırık Camlar Gecesi’nde olduğu gibi, bu kitapta da birçok işkence görmüş askere tanıklık ettim. Tek farkı, bu kitapta eziyet edilenlerin sadece Türk olmasıydı. Okurken bana en ağır geleni de bunların gerçekten yaşanmış olmasıydı galiba. Hiç kimse başka bir kimsenin keyfi için can vermemeliydi. Sırf üstünlük taslamak isteyen kişiler yüzünden kaç kişi böyle hayattan koparılmıştı kim bilir. Antep’te yaşanan işgali okurken bunu hiç bilmediğimi fark etmem en acı kısmıydı desem az kalır. Kendi ülkemizde ne çok işgallerden dönsek de bunları yeni nesilin birçoğu bilmiyor, bende dahil. Kitap sayesinde bunu öğrenmiş olsam da o işgal direnişinde ne çok insan kaybettiğimizi de öğrenmiştim. Bir şeyi kazanmak, önce kaybetmekten geçiyordu. Biz kaybettiğimiz yerden sağlamca çıkıp kazanmayı başarsak da yine birçok şeyi kaybetmeye engel olamamıştık. Kaybolan künyenin, daha büyük bir acı ve özlemle sahibine geri dönmesi gibi… Şu satırları yazarken de, kitabı okurken de hep aynı hissiyatlar içindeydim; acı ve hüzün.Bu kitaplar geçmişten bahsetse de çektiğimiz acılar hiçbir zaman öylece gelip geçmiyor ne yazık ki. Şu an bile biz yataklarımızda rahat yatarken birçok bölgede savaşan, vefat eden askerlerimiz var. Onları gördükçe hepimizin içi parçalanırken, geçmiş bazen daha beter ediyor insanı. Bu kitapta da aslında bizim geçmişimizin en acı dönemlerinden birini daha göreceksiniz. Kesinlikle okunuyor, okudukça da gözlerinizi yaşlarla dolduruyor…

Çöldeki HilalZeki Marakoğlu · Vaveyla Yayıncılık · 20197 okunma

··

138 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Zeren