Anneye benzeyen kadınlar iyidir*; bu yüzden insan onlara karşı cinsel duygular beslememelidir; anneye benzemeyenler, tüm duygusal bağlanma gerektirmeyenler, cinseldir; bu yüzden de kötüdür*.
(..)
Dilimizde kadınları aşağılamak için kullanılan birçok sözcük vardır; bu sözcüklerle damgalanan kadınlara karşı cinsel duygular beslenebilir rahatça. Bu cinsel şizofreni, bireyde hiçbir zaman tam olarak giderilemez.
Bütün kültür içindeyse tarihin gelişmesi, sanal ve edebiyat tarihi, doğrudan doğruya bu şizofreniyle biçimlenmiştir. Ortaçağdaki yüceltici sevgi anlayışı, kadınların etli kanlı birer insan olduklarını yadsıyarak onları yüceltmek —cinselliği, genel sevgiden kopmuş, aşağı bir eylem diye tanımlamak— Marcian'cılığa, sanat ve şiirde bakirelik kültürüne dönüşmüştür.