"Kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor. Yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor" Kitabın son sayfasını okudum ve kitap elimdeyken bir süre kaldım. Hatta inceleme yazısı yazsam mı diye kararsızdım. Ancak bu kadar etkileyici bir kitap için bir şeyler yazmak istedim. Her satırı dolu, etkileyici bir kitap. Kitabı direkt yaşıyormuş gibi hissediyorsunuz. Sadece bir aşk romanı degil, derin psikolojik tahliller içeren bir hikaye. Spoiler Raif Efendi'nin pasifliğini, çekimser düşüncelerini iyice özümseyip onunla birlikte yol alıyorsunuz hikayede. Bu ilişkide kaybedecek tarafın onun olacağını düşünüyorsunuz. Çünkü aşık olduğu kadın genelde daha mesafe bırakan ve bunu şart koymuş biri gibi gözüküyor. Ancak hikaye ilerledikçe Maria'nın içindekileri de görüyorsunuz. Ve ikisinin de sorunu tek bir şeyde birleşiyordu "sevildiğine inanamamak". Raif sevilmediğini öğrendikten sonra düşüncelerinde Maria'ya hak verip; "zaten beni kimse sevmemişti, hakkı var" şeklinde yorumlamıştı. Maria ise, Raif ile olan ilişkisinde hep eksik hissettiği şeyi bulduğunda; "bu eksiklik sana değil, bana ait.. bende inanmak noksanmış. Beni bu kadar sevdiğine inanmadığım için sana aşık olmadığımı zannediyormuşum. Artık inanıyorum." demişti. Ancak tam her şey güzel oluyor derken, "sen bir plan yaparsın, hayat da bir plan yapar" diyerek yolları ayrılır; Raif'in babasının ölümü ve memleketine dönüşü. Bu süreçte Raif'in sürekli sevdiği kadını düşünüp planlar yapması, iletişim kesilince ise bunun sebebinin ölüm olduğunu bilmeden onu suçlaması.. Öte yandan Maria'nın ölümü göze alarak çocuğu doğurmak istemesi ve bu esnada sessizce bu dünyayı terketmesi.. O süreçte Raif, Maria'nın yaşayıp başka biri ile mutlu olduğunu düşünmesi, kendisinin evlenmesi.. Yıllar sonra Maria hakkında haber alabileceği kişi ile karşılaştığında bile Raif'in çekimser, pasif karakteri ile hala ilişkisini itiraf edememesi, çocuğunun yüzünü hatırlayabilecek kadar bile göremeden önünden geçip kaybolması.. Ve bu aşkın dünyada tek şahidi kalması: Raif. Raif'in de ölümü ile birlikte aşklarının meyvesi olan çocuğun dahil bu aşkı artık kimsenin bilmemesi. Böyle bir hikaye bittiğinde sizi boşluğa düşürmemesi, duygular içinde yüzdürmemesi zor. Çoğu kişi kendinden bir şeyler bulmuştur bu kitapta. Günümüzde iletişimin çok kolay olması, imkanların çokça olması ile eski yıllarda bu imkanlar olmadan yürütülen ilişki zorluğu, fedakarlıkları da görmüş oluyoruz.

Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · İş Bankası Kültür Yayınları · 2023316,2bin okunma

·

77 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Furkan Tarakçı