Kitabım Kur‟ân‟dır‟ Demek Ne Demektir?
Bir insanın ‗Benim Kitabım Kur‘ân‘dır‘ demesi herhalde sadece elindeki mushafın Allah‘tan geldiğini itiraf etmesi anlamına
gelmez. Zira gerektirdiği doğrultuda bir hayat sürdürmediği
halde nice insan bu kitabın Allah‘tan geldiğini kabul etmekte ve
bunu dili ile söylemektedir. Ama bu kabul ve itiraf, onları
Kur‘anî bir hayat yaşamaya sevk etmemiştir. Demek ki bir insanın ‗Kitabım Kur‘ân‘dır‘ demesi onun kitabının hakikaten
Kur‘an olması anlamına gelmez. Tıpkı bana ait olmayan bir ev
için ‗Bu ev benimdir‘ dememin evin benim olması anlamına
gelmediği gibi…
Şunu kesin olarak bilmek gerekir ki, bir insanın ‗Kitabım
Kur‘ân‘dır‘ demesi aynı zamanda ―Beni doğruya yönlendirecek,
beni düzeltecek, beni idare edecek, hükümlerine başvuracağım,
ihtilaflarımı çözeceğim, emirlerini ve yasaklarını tatbik edeceğim, ahkâmını uygulayacağım kitap Kur‘ân‘dır‖ demesi anlamına gelmektedir. Bir kul her ne zaman bu şekliyle Kur‘ân‘a yaklaşırsa işte o zaman gerçek anlamda ‗Kitabım Kur‘ân‘dır‘
demiş olur aksi halde Kur‘an‘ı, ‗Kur‘an‘ olarak kabul etmemiş
demektir. Yüzlerce kere de bu sözü söylese Kur‘ân hiçbir zaman
onun kitabı olmayacaktır.
Unutmamak gerekir ki kitap, ancak ve ancak hayata şekil
verdiği, insanı yönlendirdiği ve içerisindeki kanunlar tatbik
edildiği zaman kitaptır. Hayata şekil vermediği, insanı yönlendirmediği ve içerisindeki kanunlar tatbik edilmediği zaman kitap, gerçek anlamda kitap değildir; içi boşaltılmış ve sadece sureti kalmış bir kağıt yığınıdır.
Kur‘an hükmetmek için indirilmiştir. İnsanlar arasında, anlaşmazlığa düşülen meselelerde, problemlerde ve ihtilaf halinde hüküm
vermek için…
“Biz sana Kitab‟ı (Kur‘an‘ı) insanlar arasında Allah‟ın sana gösterdiği Ģekilde hüküm veresin diye hak ile indirdik.
Sen, sakın ha hainlerin savunucusu olma!” (Nisâ Sûresi, 105)
“Artık, onların arasında Allah‟ın indirdiği (kitap) ile
hükmet ve sana gelen haktan ayrılıp da onların arzularına
uyma!” (Maide Sûresi, 48)
“Onların aralarında, Allah‟ın indirdiği (kitap) ile hükmet.
Onların arzularına uyma ve Allah‟ın sana indirdiğinin bir
kısmından (Kur‘an‘ın bazı hükümlerinden) seni ĢaĢırtmalarından sakın.” (Maide Sûresi, 49)
İşte Kur‘an‘ın indiriliş gâyelerinden birisi budur. Ama gelin görün
ki insanlar onu bu gayeden uzaklaştırmış ve onu sadece alınıp öpülen, alına konulan, mezarlıklarda, kandil gecelerinde veya merasimlerde teberrüken okunan bir kitap haline getirmiştir. 21. yüzyılın
Kur‘an karşısındaki en büyük problemi budur.