Abbâsî halifelerinden Hârûn Reşîd zamanında yaşamış velî bir zât olan Behlûl Dânâ’nın (v. 805 -H. 190) herkese ders olacak hikmetli sözleri çok meşhurdur.
Seriyyü’s-Sekatî (k.s.) şöyle anlatıyor: “Bir gün kabristana gitmiştim. Orada Behlûl Dânâ’yı (k.s.) gördüm. Oturmuş toprakla uğraşıyordu. ‘Sen burada ne yapıyorsun?’ dedim ‘Ben burada öyle bir topluluğun yanındayım ki bana hiç eziyet vermezler, yanlarından ayrılsam benim gıybetimi yapmazlar.’ diye cevap verdi.
‘Ey Behlül! Ekmek çok pahalılaştı, sen böyle nasıl oturabiliyorsun?’ diye sorduğumda bana, ‘Vallahi, bir parça ekmeğin değeri, bir altın olsa bile aldırış etmem. Bize düşen, emrolunduğumuz gibi Allâh’a kulluk etmektir. Rabbimiz vaad buyurduğu üzere bize rızkımızı verir.’ Böyle deyip kalktı, giderken de şunları söyledi:
Ey dünyayı ve dünya lezzetlerini temenni eden,
Bu lezzetlerden dolayı gözüne uyku girmeyen kişi!
Ömrünü elde edemeyeceğin bir şey uğrunda tüketmişsin.
Huzûruna çıktığın vakit, Rabbine ne diyeceksin?”