Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

IV. yüzyılın büyük tarihçisi Ammianus Marcellinus, aynı inancı paylaştığı için sempati duyduğu Iulianus'u tasvir ederken henüz çocukluğundan itibaren pagan tanrılarına ibadet etmek isteyen ve gençlik çağına ulaştığında bu özlemle yanıp tutuşan bir hanedan üyesi olduğunu vurgulamaktadır. Ancak Iulianus'un gittikçe büyüyen bu özlemini insanlardan gizli tutmak için yeterince sebebi vardır. Çünkü Constantinus hanedanının bir üyesi olması nedeniyle kendisine sürekli şüphe ve kaygıyla yaklaşan üvey kardeşi Constantius, onun Hıristiyan bir müfredat altında yetiştirilmesini uygun görmüştür. Iulianus ise bu yüzden siyasi gücü eline geçirene kadar herkese iyi bir Hıristiyan gibi görünmüş, imparatorluk makamını tevarüs ettikten sonra ise pagan tapınaklarının açılması, kurbanların sunaklara getirilmesi ve tanrılara ibadet geleneğinin yeniden başlatılması kabilinden geleneksel pagan dinini ihya etmeye yönelik faaliyetlere girişmiştir. Ammianus Marcellinus'un bu anlatımı sırasında pagan bir yazar olarak Hıristiyanlığın IV. yüzyıl ortalarındaki durumu hakkında değerlendirmeler yapmış olması bilhassa ilginçtir ve önem taşımaktadır. Ammianus, Iulianus'un imparator olduktan sonra Hıristiyan ruhbanlarla yaptığı bir toplantıyı ve bu sırada onlara inançlarını özgürce yaşayabilecekleri yönünde verdiği sözleri naklederken, Hıristiyan din adamlarının derin anlaşmazlıklar içinde bulundukları ve birbirlerinden ölesiye nefret ettikleri notunu düşmektedir.
Sayfa 108Kitabı okudu
·
52 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.