18. yüzyılın ortalarında Avrupalılar, dünyanın ilkel bir vahşilik halinde yaşamını sürdüren ya da bir biçimde gelişmesi durmuş halde çürümekte olan geri kalanının aksine, kendilerini "medeni" olarak görme eğilimindeydi. Kendi usullerini insanlığın geleceğine açılan yegane kapı olarak görüyolardı. Dünyanın diğer yerlerindeki kolonyal sömürülerini buradaki insanlara "medeniyet" götürme süreci olarak rasyonelleştirdiler.
Sayfa 20