...
"Baba,ben gidip şehirde çalışayım. Bak, köyün yarısı gitti İzmir'de çok iş varmış. Fabrikalarda adamına göre yarım lira yevmiye veriyorlarmış. Kışın burada kalıp yük olacağıma,gidip ekmeğimi ararım, harman zamanında gene gelir, tarlada çalışırım..." demişti. İhtiyar babası aklı ermediği ve fakirlikten söz söyleyemez, fikir ortaya atamaz hale geldiği için peki dedi. Ve 18 yaşındaki delikanlı, bundan evvel İzmir'e gidip gelenlerden akıp danışmaya gitti.
Sabahattin Ali, Kağnı, Ses, Esirler
...
Anam, 'Gitme Oğlum!' dedi. 'Gittin mi oraya yerleşir kalırsın. Üç aydan aya beş on kuruşun gelse de, para her sorunu çözümlemez. Yarın bize kocalık gelir çatar. Hastalık gelir çatar. Bir tas su verin desek, kim verecek? Bilirsin, hastalığın sonu ölüm. Kime hakkını helal et diyeceğiz. Ölümüz orta yerde kalır. Cenazemizi kim kaldıracak? Kim toprağımıza bir testi su dökecek? Böyle diyor, zari zari ağlıyor. Ben de ona diyordum ki: 'İyi ama ana, burda kar yok, kazanç yok! Herkesler gidiyor ; izin verben de gideyim! Bir kaç yıl kalırım, beş on kuruş kazanır dönerim. Siz yaşlanmadan gelir, burda bir işin sahibi olurum. Anam ağlamayı kesmiyordu.' Hangi için sahibi olacaksan, İstanbul'a gitmeden burda ol güzel yavrum' diyordu. Şaşırdım ;bir karar veremiyorum.
...
Fakir Baykurt, Eşekli Kütüphaneci
·
150 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.