Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

292 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Beklentinizi askıda tutun
Kitabı bitirerek Beauvoir'ın hayatının bir kesitine daha sanki dolaysız bir şekilde şahit oldum, aynı zamanda dahil oldum. Koşulları irdeledim ya da ister istemez o irdelemeleri destekledim. Beauvoir'ın bir kitabını bitirdiğimde en temelde hissettiğim şey: Şans. Onu tanımaya kalkıştığım için şanslı hissediyorum. Bu kitabın genel tavrında herhangi bir edebi kaygı yoktur, alıntıların genl durumu öyle bir izlenim yaratıp beklentinizi belli bir yöne çekebilir; beklentinizi askıda tutun. Edebi kaygı: Simone Hanıma göre oldukça ters ve kısıtlayıcı bir durum. Tabi ki kısıtlarının farkında olan özgür ve özgü düşüncelere sahip bu güzel kadın, hayatındaki bir dönemi tüm eleştirilere sitemli değinerek ve kesinlikle en başta kendine ait tarzı koyarak bu "çalışmasına" girişiyor. Yer yer yazarken ne gibi çatışmalar ve çelişkilere düştüğünü gördüğünüzde hayatını çalışma olgusuyla nasıl bütünleştirdiğini göreceksiniz aynı zamanda. Yani bu kitap neden ortaya çıktı? Bu soruya Beauvoir'ın kısaca şöyle cevap vereceğini düşünüyorum: Anlatılanların tatmin ediciliğine olan inanç ve kendini anlatma özgürlüğüyle yaşam olgusunun önemli payını oluşturan kavram ve deneyimlerin birey ve kararlar üzerindeki etkisini yazabilmek. Yazmak, aktarmak ve çalışmak gibi kavramlar Beauvoir için hayati öneme sahip, bu kitapta bir kez daha bunu iyice idrak etmiş oldum. Kitabı niçin okumalısınız sorusundan önce, ilk şu naçizane tavsiyeyi yapmak gerekiyor. Eğer Beauvoir'ın herhangi bir kitabını okumadıysanız ya da bundan önce okunması gereken kendisinin otobiyografi romanlarını okumadıysanız birden bu kitaba dalış yapmanız bana göre vakit kaybı olacaktır. Direkt bu kitaptan başlamak, yazarın anlaşılmaz bir dili olduğu yanılgısına düşürebilir. Alışılmadık ya da farklı bir tarzı var gibi bir açıklamadan ziyade, oldukça irdeleyici ve kronolojinin ön planda olduğunu hissettiren bir anlatım tarzı olduğu için, olaydan saniyelik bir kopma da bile kitaptan uzaklaşma riski var. Kitabı ben neden okudum peki? Beauvoir'ın karakterini tanıma, onun yaşamındaki önemli kesitleri bilebilme, özellikle çatışma ve benlik oluşumunda izlediği kendi yolunu takip edebilmeye olan isteğimden dolayı okudum. Bu kitapta kendimde fark ettiğim ve beni çok şaşırtan şu oldu: Bir cümlesinden, sıradaki cümlenin ne olabileceğini tahmin edebiliyor. Onun da daha çok önem verdiği bir durum olan: onu daha iyi anlayabiliyorum. Hatta kendisine yöneltilmiş bir soruya verebileceği cevabı öngörebiliyormuşum artık. Bir insanı, daha doğrusu Beauvoir'ı tanımak, hayatımda aldığım en doğru karar desem abartmam. Buna benzer bir cümleyi Sartre için kuruyor Beauvoir: hayatımda yaptığım en başarılı eylem diyerek. Bu cümleyi kurabilmek demek, gerçekten şanslıyım demekle birebir benim için. Koyu bir hayrancılık da yok elbette, ters düştüğümüz noktalara birçok kez denk geldim ve oradaki nedeni de görebildim. Beauvoir, benim kendi yolumda elime aldığım ve asla bırakmak istemeyeceğim bir fener. Onu feminist oluşundan tanıdım ilk fakat feminist "kimliği", onun sadece küçük bir parçası. Feminizm olgusuyla karşılaşması ya da ciddi bir araştırmaya girmesi Beauvoir'ın hayatında çok sonradan olan bir durumdur aslında. "Kadın" yaklaşımlarına dikkat kesilişi ve aynı zamanda kendine ait kadın yaklaşımlarını incelemeye başlaması oldukça yavaş gelişiyor. Bu konuya adım atışındaki tereddütleri, karşına çıkan engelleri ve koşulların onu oradan oraya savurmasıyla aldığı hal ve tavırları görebilmek benim için çok değerli bir yere sahip. Beauvoir, daha çok İkinci Cins kitaplarıyla bilinir ve bu kitapta işte o kitapları yazarken çizdiği yol haritasını anlatıyor dolaysız bir şekilde. Kitabın genel havasında Beauvoir ile ilgili ne baskın dersek: Beauvoir'ın etiği hakim. Beauvoir'ın etiği: çalışmak, üretmek, çözümlemek, kendini ortaya koymak, geliştirmek. Bu olay ya da sonuçları deneyimlerken gerçekten çok fazla tökezliyor ve etiğine her koşula rağmen sırt çevirmiyor. Kendisiyle ya koşullar nedeniyle ya da karmaşalar nedeniyle çelişiyor, çelişkilerden kararlar yaratmaya çalışıyor: hepimizin yaptığı gibi. Benim onun kitaplarını okuma tercihim en başta da söylediğim gibi, kendi benliğim için izlediğim yolda onu en başa almamdan kaynaklıdır. Kitabı tavsiye meselesine gelirsek en son, bu kısmı pek sevmiyorum, kitap benim için ne kadar şahane de olsa ama bir şey söylemek gerekirse şunu söylemek istiyorum: Eğer, kendinizi yalnız hissetmeyeceğiniz ve kendinizi araştırırken bir isim olsun temel aldığım diyorsanız ve henüz bunu gerçekleştirmediğinizi düşünüyorsanız Beauvoir'a bir şans verebilirsiniz.
Koşulların Gücü - Birinci Kitap
Koşulların Gücü - Birinci KitapSimone de Beauvoir · Payel Yayınevi · 199528 okunma
·
168 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.