Gönderi

Dinlerdeki etiğin temelinde, ilk insan topluluklarının üyeleri­nin şiddete olan eğilimlerini denetim altına alma ve onları şiddetin tam karşıtı olan uyum ve affedicilik ile tanıştırma gibi prag­matik gereksinimlerin olduğu açıktır. Dini ahlak, işte bu türdeki uyarı kurallarıyla oluştu ve sonra da gökyüzüne gönderilip mad­den var olmayan, o yüce biçimleriyle yeniden dünyaya yansıtıldı. Anlayışlı ve sabırlı bir insan olma konusundaki öğütler, toplum­ların bölünmesini ve kendi kendilerini yok etmelerini önleyebilecek nitelikler olarak görüldükleri için verildiler. Bu tür kurallar hayatta kalmamız için o kadar önemliydiler ki binlerce yıl bo­yunca bu kuralları biz insanların koyduğunu kabul etmeye cesa­ret edemedik, bunu yaparsak kuralların eleştirel bir bakış açısıyla incelenip saygısızca çiğnenmesini engelleyemeyiz diye korktuk. Ahlakı gökyüzünden indirilmiş gibi görmeyi, onun yalanlarımız ve zaaflarımızla parçalanmasını önlemek için yeğledik.
·
335 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.