Köklü ve kadim bir lisede yıllardır Eski Diller öğretmenliği yapan okulun en başarılı en disiplinli en sıkıcı öğretmeni Raimund Gregorius her sabah yürüdüğü yollardan geçtiği köprülerden geçip okulana ulaşır. Yağmurlu bir Bern sabahında esrarengiz bir kadınla çarpışıp tanışır kadından duyduğu Portekizce bir kelimenin büyüsüne kapılıp asla yapmaz denileni yapar ve dersin ortasında her şeyi ardında bırakıp kapıyı çekip çıkar.. Duyduğu kelimenin izini Portekiz’de Lizbon şehrinde sürmeye karar verir ve bir tren yolculuğuna başlayıp soluğu Lizbon’da alır. Kelime onu, yazar Amedeu Prado’nun kitabına ve yaşam öyküsüne ulaştırır. Kitap sakin kafayla yavaş yavaş sindire sindire okunmalı altını çizdiğim o kadar çok yer var ki her birinin üzerinde günlerce düşüneceğim. Çeviri mükemmel ona değinmeden görmek İlknur Özdemir’e haksızlık olurdu