Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

383 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Hasan hayal gücü gelişmiş yaşından büyük olayları düşünen bir çocuktur. Koca Halil yıllar boyu köylülere zulmedip aç bıraktıktan sonra köylünün onu yakalayıp öldüreceğini düşünür fakat köylü öldürmek yerine gelir ve teker teker onun elini öper . Koca Halil buna bile kanmaz ve köylülerin onu öldürmemelerinin nedenini onunla dalga geçmek intikam almak olduğuna inanır . Köylünün sürekli olarak onun hakkında konuştuğunu alay ettiğini dedikodu yaptığını zanneder veya buna inanmak istediği için inanır . Çünkü buna inanmadığı her dakika kendini bomboş hisseder , onu bu hayata bağlayan yegane neden insanların ona değer vermesi , onun hakkında konuşmasıdır. Kendi vicdanının azabına dayanamadığı için bunları uydurur . Ondan nefret eden ondan öç almak isteyen köylü değil gerçekte kendisidir. Köylüler için borçlu oldukları Adil Efendi bir insan değil yarı tanrısal bir varlık gibi . Herkes ondan çok korkuyor , her an borçlarını ona ödemedikleri için cezalandırılacaklarını sanıyor . Her hareketlerinin Adil Efendi tarafından bilineceğini, görüleceğini düşünüyor. Muhtar da bu durumu kullanarak köylüleri kendi isteği doğrultusunda yönetiyor. Herkes olmayacak kadar büyük bir tehlikeyi bekleyerek var olan küçük mutluluklarını da görmez oluyor. Bu olayların trajikomik olan taraflarindan biri de muhtarın dini kullanarak köylüleri kandırması , köylüleri de kendi aralarında yapmak istediklerine dine uydurarak normalleştirmeye çalışmaları. Ki bu kullanılan dinin hiçbir şekilde İslam'la ilgisi yok. İnsanlar birini öldürmeyi gerekli gördüler mi bu Kuran'da vacip geçiyormuş , köyde bu olanların tamamı Recep ile Hüsna'nın yüzündenmiş gibi akla mantığa uygun olmayan , batıl inanca benzeyen davranışlar . Tabi hiçbir köylü kendi aklını kullanmaz düşünmezse elbette başlarındaki onları kolaylıkla kandırır. İçlerinden düşünen aklını kullanan Taşbaşoglu karakteri de ancak konuştukları anlaşılmadan kalıp yine hayran olunacak bir insan ermiş haline dönüşur. Köylüler hiç kimse olmasa bile kendi akıllarında bir yönetici ermiş oluşturup ona tapar .Köylülerin bu tarz düşünceleri İzmir'de deprem olmuş insanlar perişan olduğunda bazı insanların : İzmir'de deprem insanlar zina yaptığı için oldu. Demesi kadar saçma düşüncelerden oluşuyor. Meryemce Ana köylüler tarafından saygı duyulan bir kadındır. Önceleri köylülere anlattığı güzel hikayelerle ağzına baktırır. Fakat bir gün köylünün ahmakça yaptığını düşündüğü bir olay yüzünden köylüyle ömür boyu konuşmayacağına , ağzını dahi açmayacağına yemin eder. Sonrasında bu yemininden pişman olsa da inat edip bu yemini sürdürerek söylemek istediği onca lafı söyleyemediğinden kendi kendine hayıflanıp durur. Kısa ve öz olarak köylülerin mantıksız düşüncelerini , sürü psikolojisi ile neler yapabileceklerini , var olmayan ermişlerin ve kurtarıcıların onların tek umudu olduğunu okuduğumuz bu romanda ara ara konular çok yavaş ilerlediği için sıkılsamda okuduğum ilk Yaşar Kemal kitabı olarak çok beğendim. Özellikle Muhtar Sefer'in insanları manipüle etmede bu kadar usta olması beni çok etkiledi. Defalarca kez okuyup okumamak arasında kaldıktan sonra son altmış sayfayı atlayarak kitabın kapağını kapattım. Yaşar Kemal'le tanışmak için güzel bir kitap olabilir. İyi okumalar.
Yer Demir Gök Bakır
Yer Demir Gök BakırYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20193,504 okunma
·
2.245 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.