Gönderi

224 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
·
280 views
saime okurunun profil resmi
Şimdilerde, "çıkar gözetmeme" sevdasının yaygınlığı açısından, belki de belli bir tehlikesizlik olmaksızın, neyin halkın çıkarıyla ilgili olduğunun, sıradan insanın genellikle hangi şeylere temelden ve derinden önem verdiğinin bilincine varılmalıdır: Sıradan insanın yanına eğitilmişleri, akademisyenleri, aldatıcı değillerse felsefecileri de katmalı. Şöyle bir olgu ortaya çıkıyor: Daha incelmiş, daha titiz beğenirleri, her dalda yüksek yaradılışta olanları çeken, ilgilendiren şeylerin çoğu, sıradan insana "ilginç" görünmüyor: Yine de ilgi duyma eğiliminde olsa bile, bunun nasıl çıkarla ilgili olmayan bir biçimde ele alınabileceğinin şaşkınlığına düşer, buna d e s i n t e r e s s e (çıkar gözetmeyen) diyerek. Bu halk şaşkınlığına, ayartıcı, öbür dünyayla ilgili, gizemli anlatım biçimlerini yüklemeyi bilen felsefeciler olagelmiştir ( ― belki de sakin yaşantılarından devşirebilecekleri daha yüksek doğayı bilmediklerinden olmasın?) ― "Çıkarsız" eylemin çok ilginç olduğunu, ilgi çekici olduğu çıplak apaçık hakikatini ileri sürmediler, oysa, diyelim ki ― "Ve Aşk?" ― Ne! Aşka dayanan bir eylem "bencil" olmamalı mı? Vay kuş kafalılar vay ― ! "Özveriye övgü mü?" ― Oysa kim gerçekten özveride bulunuyorsa karşılığında bir şey istediğini ve elde ettiğini bilir ― belki de kendindeki bir şey karşılığında, kendindeki bir şeyden özveride bulunur ― daha fazlasını edinmek, belki de genellikle daha fazlası olmak ya da daha fazlasını duymak için vazgeçer. Oysa, bu titiz bir ruhun dalaşmayı istemediği sorular ve yanıtlar alanıdır: Hakikat kendisinden yanıt istendiğinde, esnemesini örtbas etmek zorunda kalsa da. Sonunda bir dişidir o: Irzına geçilmemelidir. (Sf.144)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.