Merhabalar, güzel bir tarihi kurgu kitabıyla geldim sizlere. Julia Quinn'in Bridgestone serisinin üçüncü kitabından bashetmek için can atıyorum resmen hemen konusuna geçelim. Sophie Backett asil bir Kontun gayri meşru çocuğudur. Babasının yanında yaşamaya başlama öyküsü bile beni etkilerken sonradan başına gelen olaylara çok üzüldüm. Babasıyla hayatı bir kelimeden öteye gidemezken yaşanacak felaketlerin baş karakteri, babasının yeni eşi Araminta gelir. Evlilik dışı olan bir çocuğa iliklerine kadar istenilmediğini hissettirir sadece bunu yapmakla kalmaz Kontun ölümünden sonra Sophie'ye acı çektirmekten zevk alır. Gerçekten bir insanın kalbi nasıl taştan bile sert olur? Tüylerimi diken diken eden nefreti var Araminta'nın... Tabii ki kitabımızın vazgeçilmez parçası Bridgestone'ların Londra sezonuna damga vuracak bir maskeli balo düzenlerler. Basit bir balo gibi görünsede iki kişinin hayatını değiştirecektir. Sophie yıllardır hayatını Araminta ve kızlarının yanında köle olarak devam ettirirken Külkedisi masalındaki büyü gerçekleşir. Hizmetçi kıyafetlerinden arınıp prensese dönüşür. Maskeli balo da hiç yaşamadığı duyguları yaşarken ansızın kesişir yolları Benedict Bridgestone ile aralarındaki görünmez enerjinin etkisiyle. Benedict annesinin kendisine evlenme adayları önerileri yüzünden bunalmışken hayatının devrimini yaratacak kadınla tanışır. Geçirdikleri kısa zaman dilimi etraflarını saran büyü gece yarısını bulmasıyla sona erer. Benedict hayatında ilk defa bu kadar etkilendiği kadının ardında sadece eldiveniyle ortada kalır. Peki bu büyü sadece bu ana mı özel yoksa devamı olacak mı? Peki Benedict gizemli kadının peşini bırakacak mı? Bir hizmetçi ve aristokrata mensup birisinin evlenmesi o zaman sizce mümkün mü? ✨Yazarın bu kitabının etkisi diğer iki kitaba göre daha fazlaydı bana göre. Sophie'nin zorluklarla geçen hayatı, küçük yaşta yaşadığı zülüm beni üzdü. Benedict'in aşkını, vazgeçmemesini, duygularını harika aktarmış yazar. Özellikle Sophie'nin ne şartta olursa olsun kendi ayakları üzerinde kalması, çabası...😍 Yazarın önceki iki erkek karakterine göre Benedict en iyi şekilde duygularının ardında durdu. Sadece bir tek isteği beni sinir etmişti çünkü hiçbir kadına öyle bir teklif yapılmamalı neyseki hatasını anlayıp, telafi edebildi. Aile olmayı, kardeşliği, sevgiyi Bridgerton'larla çok güzel anlatıyor yazar. Serinin vazgeçilmezi dedikodu yazarı Leydi Whistledown her haberini gülerek okuyorum. 😂 Tabii hâlâ kimliğini çözemedim. 🙈 Serinin diğer kitaplarını da okumak için sabırsızım, kesinlikle tavsiye ederim.

Son Söz AşkınJulia Quinn · Epsilon Yayınları · 20191,320 okunma

·

102 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Aslı Açıkgöz (dreamwhite_s)