Kitap Ahmed Arif'in Leylâ Erbil'e 1954-1959 yılları arasında göndermiş olduğu mektuplardan oluşuyor. ''Leylim'' diye seslenir Ahmed Arif Leylâsına. Kitap da adını buradan alıyor zaten. Ahmed Arif'in gönderdiği mektupları saklıyor Leyla Erbil. Yayıncıların bulunduğu ısrara rağmen Ahmed Arif'in ailesini incitmekten çekindiği için bu mektupları yayınlamak istemiyor Leylâ Erbil. Ancak daha sonra Ahmed Arif'in oğlu Filinta'yla tanışıp onun onayını aldıktan sonra yayınlamaya karar veriyor. Aslında bu mektuplar Ahmed Arif'in hayatından önemli kesitler sunuyor bize. Bu yüzden iyi ki yayınlanmış diye düşünüyorum.
Ahmed Arif'in aşkına gelince;
Bir insan karşılıksız, imkansız olduğunu bildiği halde, çektiği tüm sıkıntı ve işkencelere rağmen, sevdiğinin başkasıyla evlendiğini bile bile ne kadar sevebilir? Tüm bu imkansızlıklara rağmen ne kadar sevilirse o kadar seviyor Ahmed Arif. Ama bu öyle sıradan bir sevme değil. Bütün ruhuyla bütün dünyasıyla bir sevme.
Belki de bu sevdayı değerli kılan da bu imkansızlıklardır. Mektupları okurken o duyguları okuyucularına da yürekten hissettiriyor büyük Şair. Zaten yazdığı satırlardan etkilenmemek mümkün değil.
Okurken çok keyif aldığım bir eser oldu. Bu mektupların karşılığı olarak Leylâ Erbil'in de mektuplarını okuyabilseydik keşke...