Gönderi

Mazhar Müfit Kansu bu arada Askeri Tıbbiye öğrencisi olan genç delege Hik­met Efendi'den şöyle söz eder: «Hele Hikmet isminde Askerî Tıp talebesi olan bir genç, istanbul efendi ve paşalarına vatan­severlikte, memleketçilikte, milliyetçilikte rehber ve örnek ola­cak ölçüde doğru düşüncenin, millî inan, heyecan ve imanın sa­hibi bulunuyordu. Bu genç de Paşa'nın odasındaydı. Sanki bir­denbire ateş ve heyecan kesilmiş olarak, yüksek sesle : «Paşam, delegesi bulunduğum tıbbiyeliler beni buraya is­tiklâl dâvamızı başarmak yolundaki mesaîye katılmak üzere gön­derdiler. Mandayı kabul edemem. Eğer kabul edecek olanlar var­sa, bunlar kim olursa olsun şiddetle red ve takbih ederiz. Farzı muhal, manda fikrini siz kabul ederseniz, sizi de reddeder, Mus­tafa Kemal'i «vatan kurtarıcısı değil, vatan batırıcısı» olarak adlandırır ve tel'in ederiz.» diye bağırdı. Dinliyenlerin gözleri yaşar­mıştı. Mustafa Kemal de çok heyecanlanmıştı. Heyecanlı bir ses­le : «Arkadaşlar gençliğe bakın, Türk millî bünyesindeki âsil kanın ifadesine dikkat edin.» dedi ve sonra Hikmet efendiye dö­nerek : «Evlât, müsterih ol. Gençlikle iftihar ediyorum. Ve gençliğe güveniyorum. Biz azınlıkta kalsak da mandayı kabul etmiyeceğiz. Parolamız tektir ve değişmez : Ya istiklâl ya ölüm...» Hemen yerinden fırlıyan tıbbiyeli genç, «varol paşam» di­yerek Mustafa Kemal'in elini öptü. Mustafa Kemal de genci al­nından öperek: «Gençler! Vatanın bütün ümit ve istikbali size, genç nesil­lerin anlayış ve enerjisine bağlanmıştır.» dedi.
Sayfa 165 - arı matbaasıKitabı okudu
·
62 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.