Beckett ve Artaud, bu konuda neredeyse her şeyi söylediler: kabul edelim ki, şizofreni konusunda, kimi sanatçı ve yazarlar, psikiyatr ya da psikanalistlerden daha çok şey ifşa ettiler. Sonuç olarak sürekli aynı hatada ısrar ediliyor, şizofreni, negatif terimlerle veya eksiklik (bölünme, realite kaybı, otizm, kapanma) terimleriyle tanımlanıyor ve kendisinde bu eksikliğin giderildiği bir aile yapısı ile değerlendiriliyor. Aslında, hezeyan fenomeni, hayali bile olsa, hiçbir zaman bir aile tarihinin bir eksiklik etrafında üretilmesi değildir. Tam tersine, bu, evrensel tarihten büyük bir sapma, tarihin bir fazla doluluğudur. Hezeyanın yoğurduğu, ırklar, medeniyetler, kültürler, kıtalar, krallıklar, iktidarlar, savaşlar, sınıflar ve devrimlerdir.