Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

insanın acısını insan alır |
Seni hiçbir dünya telaşına değişmedim ben. Evlerin ve kalabalığın ağırlığını sana üstün tutmadım. Yoksulluğun acısından hafif bilmedim acını. Yenilen herkesin boğuntusuydu kaybolduğum uzaklık,yüzün her bulutlandığında. Nereye gidersem gideyim seni yürüdüm hep. Sevincini bir barış,bir bayram sabahı gibi taşıdım içimde. Sesine güvendim, gözlerine en çok yakışan o sürekli yaz ikindisine.” (sf:7) 2. “Ömrümden öteye taşıdığım çocuk… Ya sen bu ülkede doğmasaydın, ya ben aşkı herkes gibi bilseydim.” (sf:8) 3. “Yolların kentten koptuğu bir uzaklığa varıp durdum. Sonra bir ağacın yalnızlığına oturdum. Üşüyen yerlerini aldım kirpiklerimin arasına, sana dünyayı gösterdim uzaktan” (sf:15) Bütün sözcüklerin gizini çözmüş de sesini verecek  yer  bulamadığı için her şeyi gözbebeklerine toplamıştı sanki.” (sf:16) 5. “Sevmek, özünde varolan büyük bağlanmaya karşı, insanı günlük ilişkilerin kişiliksizleştirdiği tutsaklıktan kurtaran en büyük özgürlüktür.” (sf:73) 6. “Sonra esirgediklerine bir özür, bir bağış gibi dünya seni kattın ömrüme. Yalnız gözleri değil, hücreleri görmeye başlayan bir körün sevinciydi yaşadığım. Teninin kokusuyla yudum gövdemin pasını. Bütün yaprakları birer birer serçe kesilmiş bir ağaçtım” (sf:92) 7. “İlk kez kazandığını görüyordum sevginin. Hilesiz hesapsız bir dönüş olunca ağır korkuyu yenebilmişti.” Bir insanın koynunda saatlerce yürümenin mümkününü gördüm. Dünyanın hiçbir parçası üzerinde böyle hazla durmamıştım.” (sf:98) 9. “Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne güz, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte. İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık. İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini, birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine. Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken duvarlara dalıp dalıp gitmesi. Türküsünü söyleyecek kimsesi kalmamak ayrılık.” (sf:110) 10. “Mutluluğu, dünyadan yalıtılmış insanın hırsları ve gövdesiyle sınırlı bir duygu olmadığını öğreneli beri, bir avuç insanı öne çıkaran tüm olanakları yağlı bir ip, bir çeki taşı gibi boynumda taşıyorum.” (sf:117) 11. “Herkesin bir uzaklığı koruyarak kucaklaştığı plastik bir zamanda teninle tanıdım  güven duygusunu. Yüzüm biraz çiçeklendiyse sesinin ılıman ikliminden aldığı suyunu ve sıcağını. Dizlerinin dibinde yüzünü seyrede seyrede keşfettim bulutları.” (sf:127) 12. “Gülüşü, bir yaprak ummanında gün ışığı gibi hüzünlü bir sevinç verirdi. Akşamüstüne benzeyen bir sesle konuşurdu.” (sf:134) 13. “Bir yağmur damlasını tutar gibi alırdı yüzümü avuçlarına” (sf:135)
İnsanın Acısını İnsan Alır
İnsanın Acısını İnsan Alır
··
491 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.