Site devletlerde kadınlar paleolitik ve neolitik dönemlerde elde ettikleri hakları çoklukla yitirmeye başlamışlardı.
Zaten paleolitik ve neolitik dönemlerde kadın ve erkeğin sosyal hayata katılımının dengelenmiş olmasının sebebi kadınların haklarına saygı duyulması ve kadın haklarının korunmak istenmesi değildi; bu dengenin sebebi çoklukla kadınların toplumsal üretim biçimlerine bu üretim biçimlerinin tabiatı gereği katılımda bulunuyor olmalarıydı. Paleolitik çağda erkekler avcılık yaparken kadınlar toplayıcılıkla erkeklerin bu üretim faaliyetine katkıda bulunuyorlardı. Neolitik çağda da kadın bitki ve hayvan yetiştiriciliği ile üretim biçimine katkıda bulunduğu ve yaşamın idamesinde temel bir rol oynadığı için toplumsal hayatta söz hakkı olabiliyordu.
Site devletlerinde kadın toplumsal üretim biçimine katkıda bulunmadığı ve zamanla ortaya çıkan kimi hastalıklı dini düşünüşler neticesi cinsel bir simge ve meta haline geldiği için, durum tamamen tersi yönde cereyan edecek ve kadın sahip olduğu kazanımların hemen hepsini yitirecekti.