Gönderi

576 syf.
·
Puan vermedi
Stendhal ve Karakterlere Yaklaşımı
Kırmızı ve Siyah’ın başkahramanı Julien ile Parma Manastırı’nın başkahramanı Fabricio’yu birçok noktada birbirlerine benzetebiliriz. Şımarıklık, hesap etmeden hareket etme, kendi düşüncelerine sıkı sıkıya bağlı kalma gibi bir çok yönden birbirlerine benzerler. Ama Stendhal sanki bir baba gibi onları eser boyunca korur. Çok zor duruma da düşseler tesadüfler her zaman yardımcı olur onlara; ta ki sona kadar. Onları bekleyen mutlu bir son yoktur. Bu noktada Stendhal birden canileşmiş gibi her şeyi olabilecek en kötüye göre kurgular. Sanki işledikleri büyük günahların cezasını kendisi verir gibidir. Bu noktada o kadar çok hata yapmışlardır ki okuyucu da çok üzülemez bu duruma. Böyle karakterlerle karşılaşmışızdır. Hiçbir uyarıyı dikkate almazlar ve kötü bir sonla karşılaştıklarında isyan ederler. Böylelerine üzülemiyorum. Taş kalpli miyim diye de düşünmüyorum değil aslında. Ama sahip oldukları imkanlara sahip olamayan onca kişi varken isyan etmelerini anlamıyorum. Evet, hayat sürprizlerle doludur. Ancak bu sürprizler her zaman bizim için iyi değildir. Bunu düşünmeli, kafa yormalıyız. Küçücük bir çocuktan bile ders almasını bilmeliyiz. Peşin fikirli, ön yargılı olmamalıyız. Belki Stendhal da karakterleriyle bunu düşünmemizi istemiştir.
Parma Manastırı
Parma ManastırıStendhal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,654 okunma
·
240 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.