Mihmandar: Sabah namazının girdiği vakit yüce Allah’ın kendisine yemin ettiği bir zaman dilimidir: “Nefes almaya, aydınlığı etrafa yayılmaya başladığı zaman sabaha yemin ederim ki Kur’an değerli bir elçinin (Cebrâil’in Allah’tan) getirip okuduğu sözüdür” (Tekvîr 81/18). Gecenin aydınlanması, fecr-i sadıkın doğuşundan güneşin doğmasına kadar olur. Gece, Cenâb-ı Hakk’ın kulları için uzattığı ve genişlettiği bir çeşit gölgedir. Sonra bu gölgeyi, güneşi onun yerine yaymak suretiyle alır ve böylece kudretinin tezahürü olan bazı âyetlerini gösterir. Yüce Allah güneşi, gölgeyi (yani geceyi) açan bir delil kıldığını şöyle belirtir. “Rabbim’in, gölgeyi nasıl uzattığını yani yaydığını görüyorsun ya!... Eğer dileseydi, onu elbet hareketsiz kılardı” (Furkan 25/45) Yani geceyi devamlı yapar, gündüz hiç olmazdı. “Sonra biz, güneşi, ona delil kıldık” (Furkan 25/45). Yani gölgeyi güneş sayesinde giderdik, açtık. ~√~

Sabah namazının girdiği vakit yüce Allah’ın kendisine yemin ettiği bir zaman dilimidir: “Nefes almaya, aydınlığı etrafa yayılmaya başladığı zaman sabaha yemin ederim ki Kur’an değerli bir elçinin (Cebrâil’in Allah’tan) getirip okuduğu sözüdür” (Tekvîr 81/18). Gecenin aydınlanması, fecr-i sadıkın doğuşundan güneşin doğmasına kadar olur. Gece, Cenâb-ı Hakk’ın kulları için uzattığı ve genişlettiği bir çeşit gölgedir. Sonra bu gölgeyi, güneşi onun yerine yaymak suretiyle alır ve böylece kudretinin tezahürü olan bazı âyetlerini gösterir. Yüce Allah güneşi, gölgeyi (yani geceyi) açan bir delil kıldığını şöyle belirtir. “Rabbim’in, gölgeyi nasıl uzattığını yani yaydığını görüyorsun ya!... Eğer dileseydi, onu elbet hareketsiz kılardı” (Furkan 25/45) Yani geceyi devamlı yapar, gündüz hiç olmazdı. “Sonra biz, güneşi, ona delil kıldık” (Furkan 25/45). Yani gölgeyi güneş sayesinde giderdik, açtık. ~√~

224 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Mihmandar