Gönderi

172 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 3 hours
13 kısa öykü ve 4 hiciv dolu masaldan oluşan bu kitabın sayfalarını çevirdikçe, insanoğlunun zamandan ve mekandan bağımsız "öz"üne şahit oluyorsunuz. O kadar acımasız bir gerçekçilikle yazılmış ki, her bir satır, her bir sayfa suratınıza aşkedilmiş bir tokada dönüşüyor. Cankurtaran adlı öyküde, iyi olmaya çalışan bireyi toplumun nasıl sindirdiğine, çaresizliğin nasıl insanı kıvrandırdığına herşeye rağmen şaşıp kalıyor, Devlerin Ölümü'nde muktedirler de bunu okusa biraz ders alsa diye ümitleniyor, Beyaz Bir Gemi isimli hikayede okumuş eğitimli kesimin basit kıskançlıklarıyla saç baş yoluyorsunuz.... Yazarın "hep acı şeyler yazıyor olmasından" şikayetçi arkadaşlarına yanıt olarak yazdığı Bahtiyar Köpek'te bile insanoğlunun bencilliği ve toplumun reva gördüğü haksızlık karşısında ufalıp kalıyorsunuz. Bu öykü ve masalları okurken bile, insan karanlık buhranlara gömülüyor, kimbilir yazarken nasıl bir ruh haline bürünüyordur?.... Ne acı verici bir ömür geçmiştir an be an bu tezatları, bu haksızlıkları, bu kötülükleri farkeden hassas bir ruh haliyle yaşayarak..... ve kalleşçe ve kahpece, her gün gözlemlediği o kötülüklerce öldürülerek sonlanan bir yaşam... Evet, Sırça Köşk pembe gözlüklerle dünyaya baktırtan bir eser kesinlikle değil... Kemiklerinize işleyen soğuk, acımasız ama çok da gerçek bir dünyanın penceresi... Ama şu sıralar kendimize gelmemiz lazım, avunmamız değil.. Ve soğuk gerçekler kadar insanı kendine getiren hiçbir şey yok...
Sırça Köşk
Sırça KöşkSabahattin Ali · İş Bankası Kültür Yayınları · 202057.1k okunma
·
61 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.