Aslında burada bahsedilen izden anladığım, bir çeşit tortu. Dostların ya da dost olma imkanı taşıyan kimselerin yaşamlarına, dönüp baktıklarında hatırlayabilecekleri (ancak öylesine bir hatıra değil bu), belki de yaşama yeni bir noktadan tutunabilmelerini sağlayabilecek bir tortu. Paylaşılan değerli yaşantılardan geriye kalan bir şey. Ancak bu öyle bir şey ki, hadi biraz iz bırakalım, yahut iz toplayalım diyerek yapılabilecek bir şey değil. Bunun için yürek gerek, gönül gerek. Birbiriyle aynı dili konuşan, aynı yöne bakan suretler gerek.
Bu uzun bir süre önce, bir animasyonda denk geldiğim bir sözdü. Bende iz bırakan bir sözdü. O sebepledir, izden anladığım şeyi açık bir biçimde ifade etmemiş olmam.