Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

127 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Okunası Bir Kitap!
Paradigma ve perspektifimi sil baştan kalibre eden bu eser dünden bugüne yönetenlerin ve yönetilenlerin siret olarak pek değişmediğini, iktidarların mütemadiyen kitleleri istismar ettiğini, kitlelerin bu istismarlara gönüllü olarak göz yumduğunu kelimeleri ile çok güzel betimlemiştir. Aşağıya bırakacağım iktibas kitabın izleğini çok güzel bir şekilde özetlemektedir; "Yoksul, perişan ve akılsız halklar, uluslar, kendi yararınıza olanı görmemekte direnen sizlersiniz! Kendi gözlerinizin önünde gelirinizin en önemli kısmından mahrum bırakılıyorsunuz, tarlalarınız yağmalanıyor, evleriniz soyuluyor, ailenizden yadigar kalanlar alınıp götürülüyor. Öyle bir hayat sürüyorsunuz ki, kendinizin olduğunu iddia edebileceğiniz tek bir şeyiniz yok; görünen o ki, malınız, mülkünüz, aileniz ve bizzat hayatınız size ödünç verildiği için şanslı olduğunuzu düşünüyorsunuz. Bütün bu zarar ziyanı, bu bedbahtlığı, bu yıkımı üzerinize salan yabancı düşmanlar değil, bir tek düşman, sizin sayenizde o kadar güçlü olan, onun için kahramanca savaşmaya gittiğiniz, onun azameti için kendi canınızı ölüme atmayı reddetmediğiniz. Üzerinizde bu yolla tahakküm kuran bu düşman iki göze, sadece iki ele, sadece bir vücuda sahip, şehirlerinizde yaşayan sayısız insan içinden en önemsizinin sahip olduğundan daha çoğuna değil, sizi yıkması için ona bağışladığınız güçten daha fazlasına sahip değil gerçekten de. Eğer siz kendiniz vermiyorsanız, sizi gözetlemeye yetecek kadar gözü nerden buldu? Eğer sizden ödünç almıyorsa onları, size vurabilmek için nasıl o kadar kolu olabilir? Nereden buluyor şehirlerinizi ezip geçen ayakları, onlar sizin kendi ayaklarınız değilse eğer? Sizin üzerinizde nasıl bir güce sahip olur, sizin vasıtanızla gelen güç haricinde? Size saldırmaya nasıl cüret edecekti, siz ona hiç destek vermeseydiniz eğer? Ne yapabilirdi size, sizi yağmalayan bu hırsıza siz kendiniz göz yummuş olmasaydınız, sizi öldüren katilin suç ortakları olmasaydınız, siz kendiniz olmasaydınız kendine ihanet edenler? O yağmalayabilsin diye kendi ekininizi ekiyorsunuz, ona talan edeceği mallar verebilmek için evinizi kurup döşüyorsunuz; kızlarınızı onun şehvetini tatmin etsin diye yetiştiriyorsunuz; bildiği en büyük ayrıcalığı belki onlara bağışlar diye büyütüyorsunuz çocuklarınızı - onun savaşlarına sürülmeleri, mezbaaya götürülmeleri, onun hırsının kölesi, onun intikamının arayıcıları olmaları için; o keyfine baksın ve iğrenç zevkleri içinde kendini sefahate versin diye bedenlerinizi ağır işlere teslim ediyorsunuz; onu sizi frenleyecek kadar güçlü ve zorlu kılmak için kendinizi zayıf düşürüyorsunuz. Meydandaki en kaba sabanın bile bütün bu hakaretlerden kurtarabilirsiniz kendinizi, denerseniz eğer, eyleme geçerek değil, sadece ÖZGÜR OLMAYI isteyerek. Artık hizmet etmemeye karar verdiğinizde hemen özgür olacaksınız. Ellerinizi tiranın üstüne koyup onu devirmeniz değil sizden istediğim, onu artık desteklememeniz sadece. O vakit, onu seyreden siz olacaksınız, tabanı kopmuş, kendi ağırlığından düşüp parçalara ayrılmış azametli bir heykel gibi!" İyi okumalar...
Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev
Gönüllü Kulluk Üzerine SöylevÉtienne de la Boétie · İmge Kitabevi · 20181,057 okunma
·
1.440 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.