Dr. Jekyll ile Bay Hyde 1800’lerin sonlarında yazılmış, başkalaşım geçirmek, bir bedene hapsolmuş iki karakterin ayrı ayrı ortaya çıkması diyebileceğimiz günümüzün bilinen bir bilim-kurgu elementine atılmış ilk atıflardan, belki de direkt olarak ilki. Bu özelliğiyle “Zaman Makinesi” romanına benziyor. Kitapta Dr. Jekyll, iyi ve zengin bir ailede doğup, iyi bir eğitim alıp kendini tıp alanında yetiştirmiş, aristokrat bir elit olarak karşımıza çıkıyor, ancak içinde bir yerlerde, her insan gibi, ikinci bir karakter taşıdığını biliyor ve yine çoğumuz gibi, ömrünü iyiyi beslemeye çalışmakla, kötülüğü baskılamakla geçirmiş. Deneysel tıp alanına gönül vermiş olan doktor, bu ikinci kişiliğinden insanı kurtarabilirse ya da ikisini birbirinden ayırırsa, insanların kuşkularını ve acılarını dindirerek daha mutlu bir hayat yaşayabileceğine inanıyor. Bu inançla deneyler yapıyor ve en sonunda bu iki kişiliği birbirinden ayıran bir ilaç keşfediyor. “Sorumlulukları omzundan silkeleyip atmaya teşebbüs etsen bile, daha korkunç bir ağırlıkla omuzlarındaki yerini alır.” Bu ilaç, Dr. Jekyll’i fiziksel olarak da değiştiriyor. Bay Hyde olarak adlandırılacak olan ikinci formu, doktorun bastırdığı tüm duyguları, hırsları ve ihtiraslarının bir birleşimi olarak hayat buluyor. Doktora göre eciş bücüş, daha kısa, gelişmemiş ve daha genç bir vücut. Doktor bu durumu son mektubunda “Hayatım boyunca beslemediğim, göz ardı ettiğim duygularım gibi gelişmemiş.” diye anlatıyor. Muhteşem. İlk dönemlerde, bu zamana kadar bastırdığı tüm o duyguları özgürce yaşamasını ve sabah kalktığında tekrar eski formunda uyanıp hiçbir sorumluluk almamasını sağlayarak doktora bir mutluluk getiren bu yeni form, zamanla daha da güçleniyor ve ilaç etkisi olmadan da doktoru değiştirmeye başlıyor. Bu durum da “Görünmez Adam” romanıyla bir yakınlık gösteriyor. Hyde doktorun her zayıf anında aklına giriyor ve gün yüzüne çıkmak için fırsat kolluyor. Doktor uyuyup uyandığında bile kendini Hyde olarak bulmaya başlıyor. Hyde tüm bu zaman aralığında şiddetli suçlara karışıyor, hatta birisini öldürüyor. Kontrolünü tamamen kaybedeceğini anlayan doktor, son olarak bir mektup yazıp durumunu arkadaşına anlatıyor. Tüm bu zamanlar boyunca kitabı da kendi aklından ve yaşamından takip ettiğimiz avukat Bay Utterson, arkadaşının garip tavırlarını ve çevresindeki bu gizemli olayları yakından inceliyordu. Doktorun uşağının kendisinden yardım istemesi sonucu doktorun evine giden Utterson, doktorun odasında yerde yatan Hyde’ı ölmüş gördükten sonra bulduğu mektuplar aracılığıyla, biz okurlarla beraber gizemi çözer. Kitabın sonunda, belirli bir süre sonra, belki de hemen birazdan elinde olmayacak bir şekilde tekrar Hyde’a dönüşeceğini bilen doktor, bir daha eski haline gelemeyeceğini ve kontrolü bu sefer kesinlikle ve son olarak kaybedeceğini hissederek şu satırları yazar: “Yarım saat sonra, tekrar o nefret edilen kişiliğe büründüğümde, sandalyemde nasıl titreyip ağlayacağımı, korku dolu ve gergin bir ruh haliyle odada volta atacağımı ve her türlü tehditkar sese kulak vereceğimi hayal edebiliyorum. Hyde’ın sonu darağacı mı olacaktı? Ya da son anda kendisini kurtaracak cesareti bulabilecek miydi? Tanrı bilir. Umurumda da değil. Bu benim gerçek ölüm saatim ve bundan sonra olacaklar beni ilgilendirmiyor. Şimdi burada, kalemi bırakıyor ve itirafımın yazılı olduğu bu belgeyi mühürlerken, zavallı Henry Jekyll’in hayatına son veriyorum…”

Dr. Jekyll İle Bay HydeRobert Louis Stevenson · Kızıl Panda · 202020bin okunma

·

91 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ediz