Hakikate ulaşmak istiyorsak doğru düşünmesini öğrenmek zorundayız. Okumuş olduğum bu kitap bizlere önyargı duvarlarını ve safsata bariyerlerini nasıl yıkacağımızı örnekleriyle anlatmıştır. İçinde bulunmuş olduğumuz milenyum da popülist ve makyavelist siyasetçilerin sayısı fevkalâde bir şekilde artış göstermiştir. Çağımızın getirmiş olduğu teknolojik imkanlar politikacılara devasa bir hareket kabiliyeti sunmaktadır. Politikacılar kendi fikirlerini topluma kabul ettirme adına akıl almaz yollara tevessül etmektedirler. Elimizde ki kitap hileler ile dolu olan bu yollara ışık tutarak bizleri bu yolların tuzaklarından haberdar etmektedir. Yazarımızın üzerinde durmuş olduğu "POST TRUTH' yani 'hakikat sonrası" anlamına gelen bu kavram zaman içinde hakikatlerin değersizleştirilerek geri plana itildiğini ve bunun yerine manipülatörlerin imal etmiş olduğu söylemlerin ikame edildiğini berrak bir şekilde anlatmaktadır. "Artık hakikatin bir önemi yok çünkü herkes canının istediğine inanıyor." Kitabımızın tanıtım bülteni ana konuyu açık bir şekilde ifade ederek şu satırları okuyucuya arz etmiştir; Yirmi birinci yüzyılda yalan, siyasetçi ve yönetilenlerin ortaklaşa inşa ettiği bir olguya dönüştü. Yeni olan, siyasetçilerin yalanları değil, kitlelerin buna verdiği tepkidir. Hakikatin önemsizleşmesi (post-truth), toplum görüşlerinin oluşmasında duyguların ve kişisel inançların, hakikatin önüne geçmesidir. Böyle bir ortamda, destekçisi olan kitlenin inançlarına ve önyargılarına uygun olduğu sürece liderin tutarsız savlar ileri sürmesi, yolsuzluk yapması, ekonomide, dış siyasette başarısız olması önemini yitirir. Bunların tümü iç-dış düşmanlar, terör örgütleri, casuslar, ülkenin gelişmesini istemeyen seçkinler gibi, çoğunlukla “icat edilmiş” kesimlere yıkılır. Yalanın meşrulaştırılması, felsefede “safsata” (fallacy) adı verilen hileli akıl yürütme teknikleriyle yapılır. İlk kez Aristoteles’in sınıflandırdığı bu teknikler üzerine İbn Sina’dan Schopenhauer’a kadar pek çok felsefeci kitaplar yazdı. Bu kitapta önce hakikatin önemsizleşmesi dönemi üzerine genel bir bilgi edinecek, ardından siyasetçilerin en çok kullandıkları 48 hileli akıl yürütme yöntemini örnekleriyle birlikte okuyacaksınız. Kitlelerin farkında olmadan, siyasetçilerle kol kola ürettikleri yalanın nasıl inşa edildiği karşısında hayrete düşeceksiniz. İyi okumalar...

Yalanın SiyasetiYalın Alpay · Destek Yayınları · 2017921 okunma

·

82 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Murat Türkmenoğlu