Gönderi

"Fransız Devrimi, kuşkusuz, siyasete ve aynı zamanda tarihe dokunan felsefi düşünüşü kamçıladı. Bu devrim, Fransız olsun ya da olmasın, herkeste modern zamanların özgünlüğüne dair keskin bir bilinç uyandırdı. İşlerin pratik tarafında devletin örgütlenmesi gereği ağır basarken, kuramsal tarafta-hâlâ Aydınlanma felsefesi çerçevesinde eğitilen-zihinler de, aklın kuramsal bileşenine ayrıcalık tanımaksızın aklın kurumlaşması gereğine odaklandılar. Ilk bakışta, modern meşruiyet ilkesinin değer kazanmasının yarattığı tedirginlikler azaldı. Ama-ortak belleğe yerleşmiş-simgesel tarih olan 1789, siyaset felsefesinin görevinin değiştiğini ilan eder: Doğal hukuk ya da genel irade, toplumsal ilişkinin temeli, itaat ya da hakların ferağı gibi sorunların ötesinde, dikkatler hükümetin biçimine ve yurttaşların oluşumuna, kalabalıkların hareketleri ve tutkularına, yeni yasayla açık bir biçimde-ama belki yalnızca görünüşte-birleşmiş olan siyasal gövdenin titreşimlerine odaklanır."
Sayfa 93 - İletişim Yayıncılık - Fransız Devrimi
··
251 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.