Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

238 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
İSTASYON Pendik Kitap Fuarı’na yazar arkadaşımız Halit Yazıcı’nın imza gününe gittiğimde, Halit Bey’in tavsiyesi ile aldığım Çiğdem Köroğlu’nun kitabı İstasyon’u okudum. Öncelikle tavsiyesi ve benim bu kitapla tanışmamı sağladığı için Halit Bey’e teşekkür ederim. Vedaların yeri değil midir istasyonlar? Beraber yaşanan, geçmişin ve yaşanmak istenen geleceğin terkedilişi… Kavuşmaların yeri değil midir istasyonlar? Hesaplı bir ayrılığın özleminin bekleyene sancı içerisinde dakikaları saydıran… Sıfırdan başlayanların yeri değil midir istasyonlar? Ne yolcu edeni vardır ne gideceği yerde karşılayanı… Giden kendine gider, gittiği yerde karşılayan yine kendisi. Bu istasyonda, cam kenarına oturup başınızı yasladığınızda değişen yol manzarası eşliğinde düşünüp hayaller kuracağınız otobüsler yok. Güvertesine çıktığınızda dalgaların köpüğünü izlerken sıyırıp atacağınız acıların içerisinde bir martı sesine gülümseyeceğiniz gemiler de yok. Bu istasyonda türkülerin kara treni de yok. Çünkü bu istasyonda vedalar yok, kavuşmalar da. Bir mecburiyet yeri bu istasyon… (Arka Kapak) Tanıtım yazısında dediği gibi ‘istasyon’ denilince çoğumuzun aklına öncelikle demiryolu istasyonları gelir. Oysa çocukluğumdan beri anlamadığım bir şekilde akaryakıt noktalarına da istasyon deniliyor. Çoğu terime yaptığımız gibi ‘akaryakıt istasyon’larına da söyleyişi bozarak ‘benzinci’ diyoruz. Diyoruz ama önemli ihtiyaçlarımızı karşıladığımız, bizlere 24 saat hizmet veren, en fazla on dakika kaldığımız bu yerlerde neler yaşanıyor? Gece gündüz, yaz kış demeden 24 saat hizmet veren ama bizim çoğu zaman dikkat bile etmediğimiz personelin yaşamları, işlerine bakışları nasıl? Çiğdem Köroğlu bu kitabında bizlere bir benzin istasyonunda ki personelin mesaide yaşadıklarıyla birlikte özel hayatlarında yaşadıklarını anlatırken gözümüzden kaçan yaşamları hatırlatıyor. Ana mekan olarak bir benzin istasyonunu, karakterler olarak istasyon çalışanlarını seçmesi kitabı emsallerinden farklılaştırıyor. Yeri geldikçe bahsettiği konularla ilgili kısa şiirlerini de paylaşmış, bu da kitaba farklı bir tat katmış. Hikaye akışında her karakterin yaşam öyküsünü ayrı bir bölüm olarak yazması, araya bir paragrafla sıkıştırıp konuyu dağıtmaması, okuru aydınlatması açısından iyi olmuş. Yangın adlı bölümde; “Bir annenin, kendi acısının etrafında, mutsuzluğunu sürekli besleyerek onu doyumsuz hale getirmesi ve bu gerçekle yüzleşmemek için sürekli bedenini alkolle uyuşturup sorumluluğu olan evladına ruhsuz davranması anlaşılacak gibi değil… Bu kadar kör ve sağır nasıl olabilir bir anne? Öyleyse neden anne olur?” diyor. Bence de en önemli soru(n) bu. Özellikle çocuk taciz ve istismarlarında kendi düzenlerinin bozulmaması için susan anneler; şiddet uygulayan, taciz ve tecavüz eden erkekleri yetiştiren anneler benim de bu soruyu sormamı sağlıyor. Aklen, ruhen, anneliğe hazır olmayan kişiler sadece bedensel yeterliliğe erdi diye NEDEN ANNE OLUR? Rüzgarın Yönü bölümünde; “Her geçen gün artan kalabalığın içerisinde bu şehirde ayakta kalabilmek için insanlar bireysel yalnızlığa sürükleniyordu.” Diyerek yazar doğru bir tespit yapmış. Seneler önce (10-12 sene kadar) bir AVM’de çalışırken fark etmiştim. Merdivenler, yiyecek – içecek katı, koridorlar kalabalık, adım atacak yer yok. Ama herkes yalnız, ailece gelenler bile ayrı geziyor ya da masada uzak ve birbirine ilgisiz oturuyor. Büyük konaklarda, kalabalık oturan ailelerden; aynı evde kendi odasında yalnız oturan bireylere nasıl dönüştük? Aslı, sıradan evli bir kadınken eşinin ölümüyle ilk defa çalışma hayatına atılır ve eşinin baskısıyla oluşan suskunluk, pasiflik, beceriksizlik gibi sıfatlarından kurtularak özgür bir bireye nasıl dönüşür? Çınar neden gerçek duygularını göstermez? Metin neden bu kadar agresif / şiddet yanlısı biri olmuştur? Evlilik gerçekten tüm sorunların çözümü mü? Nesrin yaptıklarına pişman oldu mu? Bu arada istasyonda çalışan ve müşteri olan karakterlerden Aslı, Barış, Nesrin, Metin, Çınar ve diğerlerinin yaşadıklarını, hayatlarının nasıl kesiştiğini; soruların cevaplarını merak ediyorsanız, kitabı okumanızı öneririm. Yazar Çiğdem Köroğlu’nun kalemi daim olsun ki bizde okumaya devam edelim. #halityazıcı
İstasyon
İstasyonÇiğdem Köroğlu · Diga Kitap · 202123 okunma
··
124 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.