Gönderi

Toplumdan insanlardan kopuk olan, onların acılarını, sıkıntılarını, sevinçlerini, öfkelerini bilmeyen bir insan nasıl tam olabilirdi ki? Tam olmayan bir insan da nasıl bir alim olurdu? İnsanları tanımadan onlara bir şeyler öğretmenin imkanı var mıydı? Bunlar sancılı saatlerdi, insanın canını yakan, içini sızlatan, tüm yetersizliğini acizliğini yüzüne vuran ve kendi üst benliğini yerle bir eden, insanın kendi kendine hesap verme kendi kendinden hesap sorma saatleriydi.
Sayfa 114Kitabı okudu
·
94 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.