Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

231 syf.
·
Puan vermedi
Yazar insan ahlakının maymun atalarımızdan itibaren oluşumunu ve gelişimini evrimsel tarih perspektifinden inceliyor. İnsanın maymundan ayrılan en temel işlevinin işbirliğinin ve kültürün oluşumu olduğunu savunuyor. Maymunların karşısındakini ezmesi yerine, İlk insanların başkalarının çıkarlarını kendi çıkarlarından üstün Ya da eşit gördüğünü, bunun işbirliği ve medeniyetin gelişimine yol açtığını ve bunların hepsinin ahlaki kararların sonucu olduğunu savunuyor. Bizim (Homo Sapiens’in) karşılıklı bağımlı bir Tür olduğumuzu, fedakarlıkta bulunan özgeci bir tür olduğumuzu ve karşılıklı yarara dayalı işbirliği yapmamız sayesinde medeniyeti kurabildiğimizi savunuyor. Bunun da temelinde duygudaşlık olduğunu belirtiliyor. İnsanların yeryüzündeki varlığının ilk %95’lik kısmında eşitlikçi ve komünal avcı toplayıcı bir tür olduğunu ve kapitalist piyasaların işbirliği temelli kültürel kurumlar olduğunu belirtiyor. Ancak bireylerin paradoksal şekilde kişisel kazanç peşinden gitme yetkisi veren bir grup kurala uymayı kabul ettiğini belirtiyor. Dünyadaki yaşam formlarının büyük çoğunluğunun amaçları doğrultusunda araçsal hareket ettiklerini ve bu amaçların sadece yaşama ve üremeye uyumlu olduğunu belirtiyor.  Sosyal açıdan karmaşık hayvanlarda primatlarda Çıkar söz konusu olduğunu savunuyor. Genel olarak büyük maymunların kendilerine fayda sağlayacak şekilde Çıkarları doğrultusunda hareket ettiklerini belirtiyor. İnsanlarında çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini ancak aynı zamanda küçük çocukların bile başkalarının iyiliğini düşünebildiğini, kaynakları adilane bölüştüğünü, Ortaklıklar geliştirdiğini, grup yanlısı ve biz olarak hareket ettiğini belirtiyor. Bunların sosyal bağlılık ile yaratılan bir biz duygusu ve ahlaki yükümlülükleri yarattığını belirtiyor Toplumdaki İnsanların bencil güdüleriyle ahlak dışı davranabileceklerini, ancak bencil güdüleri olmadığında başkalarına yardım edecek, adil davranacak ve kendilerini ahlaki toplumun parçası olarak göreceklerini savunuyor ve bunların bütün kültürlerde ki insanlar için geçerli olduğunu belirtiyor. Tek farkın, farklı kültürlerden insanların, farklı sosyal ve kurumsal ortamlarla neyin doğru, neyin yanlış olduğunu savunuyor.  Avcı toplayıcı toplumların bile son derece eşitlikçi olduğunu ama aynı zamanda bireylerin bencil güdülere de sahip olduğunu belirtiyor Sonuç olarak bizim şüphesiz bencil güdülere sahip olduğumuzu ancak buna rağmen mucizevi bir şekilde ahlaklı olduğumuzu, bunun zorunluluk olmamasına rağmen ahlakın Medeni toplumumuzda i genel kabul gördüğünü belirtiyor.
İnsan Ahlakının Doğal Tarihi
İnsan Ahlakının Doğal TarihiMichael Tomasello · Koç Üniversitesi Yayınları · 202069 okunma
·
357 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.