Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Gerçekten kitabı yaşadım okurken... Sen çok başkasın Asimov.
Bilim-kurgu üstadımız Asimov gerçekten süper bir eser çıkarmış ortaya. Bu okuduğum ilk Asimov eseri değil ama konusu itibarıyla beni mest etti ve çok büyük bir ilgiyle okudum. Bilim-kurgu olmasına bilim-kurgu, evet; ancak okurken ben resmen yaşadım, sanki içindeymişim gibi yaşadım kitabı. Bu his bir başkaydı... Böyle güzel kurguya sahip olan bir kitap 200 küsür sayfa değil de 500 sayfa ve üzeri de olabilirdi. Kurgu gerçekten süper çünkü. Gidebildiği yere kadar gidermiş daha... Bugün dünyada ülke ilişkileri, yapılan sömürüler, uçurum düzeyindeki sınıfsal eşitsizlikleri görüyoruz değil mi? Merak etmeyin, galaksiye yayılan bir uygarlık olsa da, insanlık devasa galaksiye, yüzlerce gezegene yayılmış olsa da düzen ne yazık ki hala aynı. Uzay mekiklerinin helikopter, uçak hatta araba kadar yaygın olduğu ve şehirler arası seyahat eder gibi gezegen seyahatlerinin olduğu zamanda bile ne yazık ki düzen çok da farklı değil... Bu gelişmişliğe rağmen bu kirli düzen temize çıkabilmiş değil. Günümüzdeki dünya ile galaktik imparatorluk gayet benzer; çünkü söz konusu düzenin yaratıcısı biz insanlarız. Kitapta, aşağı kent ve yukarı kent diye iki kesim görüyoruz. Paha biçilemez kişiler, çok değerli görülenler yukarı kentte rahat ve refah içinde yaşarken; pahası çok kolay belirlenebilenler, ucu ucuna yaşamaya debelenenler ise aşağı kentte yaşıyor. Bir de toprak efendileri var ki, onlar aşağı sınıfın yüzüne bile bakmazlar. O kadar tanrısaldırlar. Onlara aşağı sınıftan tek bir kişinin bile bırakın laf söylemeyi, yüzüne bakma haddi dahi yoktur. O derece yani. Böyle bir düzen var galaksiye hükmeden bir insanlık olsa da. Günümüzdeki ülke ilişkilerinin yerini gezegenler arası ilişkiler almış durumda. Wotex, Sark, Florina gibi gezegenler... Özellikle Sark ve Florina adlı gezegenler kitabı domine etmekte. Florina adlı gezegen ise koca galaksi için son derece önemli bir bitkiye ev sahipliği yapıyor ve bu da tüm galaksiyi ilgilendiriyor: Kirt! Kirt tohumu Florina toprakları dışında nereye ekilirse ekilsin, Florinadaki gibi gelişim göstermiyor, pamuktan öteye gidemiyor. Bu da Florina'yı sömürü gezegeni haline getiriyor, iştah kabartıyor elbette; çünkü galaksinin tüm Kirt ihtiyacının tek bir gezegenden karşılanabilmesi söz konusu... Bu Kirt ticareti de kitaba bambaşka bir hava ve zenginlik katmış kesinlikle. Kitapta hafızasını kaybetmiş, daha doğrusu psişik-sonda uygulanmış (bir tür işlemle hafızanın belli bir bölümünü veya istenmeyen kısmını silme işlemi) "Rik" isimli bir uzay analistimiz var (zaten kitap genel olarak Rik üstüne kurulu). Yaşamının öncesinden habersiz, ara ara derinden bir şeyler anımsayan dostumuz Florinada yaşamını sürdürürken, Florina' nın başına büyük bir felaket geleceği mesajının dolaşmaya başlamasıyla işler değişmeye başlar. Galakside büyük bir imparatorluk olan Trantor ve elbette toprak efendilerinin gezegeni olan Sark arasında bir mücadele başlar. Mücadelede esas amaç bu mesajın ardında ne var, bir an önce onu görmektir. Çünkü Florinanın yok olması demek, galaksiye büyük bir darbe olacaktır. O yüzden bunun ardını arkasını öğrenecek birinin peşine düşülecektir ki o da Rik' ten başkası değildir! Kitaptan daha fazla bahsetmek istemiyorum çünkü birinci kaynaktan tadını bizzat sizlerin almasını daha çok isterim. Geneli hakkında biraz bahsetmek istedim sadece. Okuyun, anlayacaksınız! İsaac Asimov gerçekten çok büyük bir hazine bilim-kurgu için. Mükemmel bir yeteneği ve zihin yapısı var. Bunu buram buram hissedecek, yaşayacaksınız...
Uzay Akımları
Uzay AkımlarıIsaac Asimov · İthaki Yayınları · 2019624 okunma
·
146 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.