Mutsuz bir ülkede :
-Kadın ve çocuk cinayeti fazladır.
-Çok tv izlenir.
-Az kitap okunur.
-Particilik fazladır.
-Ön yargı çoktur.
-Bilimden haber yoktur.
-Cehalet meşrudur.
Var mı hâlen böyle ülkeler ya :)
Biz kıskanılma ile meşgul iken, ülkeler nelerle uğraşıyormuş ya 🤪
Bu yazdıklarının hepsi , Türkiye'de var:D
Çıkar telefonunu diyen dayılar?
Bugün buraya çocukların ve kadınların öldürülmesinide ekliyorum. Utanarak ve bıkarak.
Bizim en büyük çaresizliğimiz değişimleri kabullenmemektir. Hayat bir şekilde akıyor, büyüyoruz, yaşlanıyoruz, aklanıyor saçlarımız, kırışıyor cildimiz, yani biyolojik olarak bile değişiyoruz ama değiştiğimizi, insanların da değiştiğini ve de değişebileceğini kabullenmek istemiyoruz. Zannediyoruz ki her şey ilk anda ki gibi kalacak. Retro kokacak ilişkiler ve de aklimiz nostalji yaşayacak hep. Halbuki zaman algısı bir saatten ibaret değil sadece, zaman içindekilerle birlikte, çevresel faktörlerin de etkisiyle, en tanıdıklarınızı yabancı, kendimizi de riyakar yapabilir.
Zaman, pusuda bekleyen eli kanlı katil gibidir. Senin yanlışa sürüklendiğini görürse arkandan gelir. Zaten o bir seri katil, bir cinayet eksik veya fazla ona kaybettirmez. Ama sen, geçmişe takılıp kalırsan, değişimleri fark etmeyip gardını almazsan, fazladan güvenirsen insanlara, kaybedersin. Eğer bu hayatın bir yerinde kaybedersen zaten, geri dönüş yolunu bir daha zor bulursun. Bu yüzden işe, önce aklimizi bu evrene ayak uydurmakla başlamalıyız. Değişim içerden olmalı. Yani kabullenmek için gerçekleri, değişmeli ve bu değişimleri önce içerden değiştirmeye başlamalıyız. Yukarda yazdıklarının bazılarını fazla yapmaz gerek bazılarını az örnek kitap okumak beyini geliştirir kendini daha çok ifade edersin siyaset fazla girmem genellikle kimse tam anlamı ile bilmez
Aynen değişim önemli ve kabulnenmemek gerekiyor evet bunların farkındayız bir çoğumuz ama değiştirmek için ne kadar çabalıyoruz tartışılır.
2 sonraki yanıtı göster
Az kitap okumanın, çok TV izlemenin, ön yargının ülkeyle alakası olmadığını insanın ta kendiyisiyle alâkalı olduğunu anladığınız zaman, mutlu bir insan olmayı başarırsınız . Mutlu olmak insanın kendi kafasında bitirdiği iştir.Aksi takdirde insanlar mutsuz bir beyinle nereye giderlerse gitsinler ,neyi yaparlarsa yapsınlar gittikleri yer harikalar diyarı bile olsa beyinlerini de götürecekleri için hayatları boyunca mutsuz bir insan olmaya mahkum olacaklardır...
Tartışma yapılamaz.
Şiddet olayları at koşturur.
Vicdan ve Saygı yoktur.
Atatürk'ü ve onun faaliyetlerini ortadan kaldırmaya çalışanlar mı desek?
Mutsuz; Allah’ın emirleri dışında olup ayetleri görmezden gelerek yaşayan ve sürekli göğsünde büyük bir kaya parçası varmış gibi dolaşan ama büyük cesaretine rağmen bir türlü kapıyı bulamayan insana denir.
Zaten Allah bu maddelerde geçen yanlışları bildirmiştir ve daha burada olmayan çok daha fazlasını da.. Mutlu olmak isyorsan neler yapabileceğin yine Allah’ın kitabında yer alıyor hakkıyla okuyabilene ne mutlu...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.