Guatemala’ya ilk kez 1970’lerin ortalarında bir ekonomik tetikçi olarak, hükümeti elektrik sektörünü geliştirmek için borçlanmaya ikna etmek üzere gelmiştim. 1980’lerin sonlarına doğruysa, Maya toplumuna çok küçük ölçeklerde kalkınma kredisi verecek bankalar düzenlemeyi ve halkın alt
kesimini yoksulluktan kurtarmaya yönelik başka girişimlerde bulunmayı amaçlayan bir sivil toplum örgütünün yönetim kuruluna katılma daveti alınca ziyaret etttim. Aradan geçen yıllarda 20. yüzyılın ikinci yarısında ülkeyi paramparça eden trajik şiddete dair çok şey öğrenmiştim. Bunun geçmişi
Pepe’nin konkistador atalarının 16. yüzyılda İspanya’dan gelişine kadar dayanıyordu.