Gönderi

Neden Kadının İnsan Hakları?
İnsan haklarının aslında kadın-erkek bütün bireyleri kapsaması gerekir. Eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkı diyebileceğimiz ve doğarken sahip olduğumuz bu temel haklar, ömrümüz boyunca kesintisiz olarak sürer, vazgeçilemez ve hiçbir durumda değiştirilemez. Haklarımızı koruma altına alan hukuk sistemine göre herkes cinsiyet, ırk, renk, din, dil, yaş, uyruk ya da toplumsal köken, düşünce farkı, mülkiyet gibi farklara bakılmaksızın yasalar önünde eşittir. Ancak yasaların zaman zaman gerektiği gibi uygulanmadığı ve haklarımızın yeterince korunmadığı da bir gerçek. Yasalar bazen kadınlar gibi erkeklerin haklarını da korumayabilir. Ne var ki, kadınların hakları ihlal edildiğinde, bu durum çoğu zaman kadınlar sırf kadın olduğu için gerçekleşir. Örneğin aile içi şiddet veya töre cinayeti dendiğinde, şiddete maruz kalan veya öldürülen kişinin erkek olduğunu kimse düşünmez. Veya “eşit işe eşit ücret” talebi dile getirildiğinde, eşit işe eşit ücret almayanın kadın olduğu açıktır. Cinsel/bedensel şiddeti meşrulaştırmak için erkeklerin değil, kadınların giyimi ve/veya geç saatte sokakta olduğu konu edilir. Okullaşma kampanyaları “Bütün Çocuklar Okula!” değil, “Haydi Kızlar Okula!” sloganıyla yapılır. “Erken/zorla evlendirme” dendiğinde kimsenin aklına yaşlı bir kadınla evlendirilen bir oğlan çocuğu gelmez. İşte bunlar ve bunlara benzer pek çok ayrımcılığa dayalı uygulama yüzünden, “kadının insan hakları” kavramına ihtiyaç duyuyoruz.
·
434 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.