Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

MUSA MISIRLI OLSAYDI...
Musa bir Mısırlı olsaydı: bu hipotezden elde ettiğimiz ilk şey, çözümü zor yeni bir bilmecedir. Bir kabile32 büyük bir işe kalkıştığı zaman, üyelerinden birisinin liderlik konumuna yükselmesi veya lider seçilmesi doğaldır. Ama aristokratik bir Mısırlıyı —belki de bir prensi, ya da yüksek rütbeli bir rahibi— geri bir uygarlık düzeyine sahip göçmen yabancıların başına geçip onlarla birlikte ülkesini terk etmeye zorlayan şeyi tahmin etmek kolay değil. Mısırlıların yabancı uluslara yönelik bilinen aşağılaması, böyle bir girişimi özellikle zorlaştırıyor. Gerçekten de Musa adının Mısır dilinden türetildiğini gören ve ona Mısırlıların olanca bilgeliğini atfeden tarihçilerin bile Musa’nm bir Mısırlı olabileceği yolundaki açık ihtimali kabul etmeye gönülsüz olmalarının nedeninin de işte bu olduğuna inanabilirim. İlk zorluğu bir diğeri izler. Musa’nm sadece Mısır’a yerleşen Yahudilerin politik lideri olmakla kalmadığını, kanun koyucusu ve eğitimcisi olduğunu, onları bugün Musa dini olarak bilinen yeni bir dinin hizmetine zorladığını unutmamak gerek. Ama bir adamın tek başına yeni bir din yaratması bu kadar kolay mıdır? Birisi bir başka insanın dinini değiştirmek istediği zaman en doğalı onu kendi dinine döndürmesi değil midir? Mısır’daki Yahudi halkın elbette şu veya bu tür bir dini vardı; ve eğer onlara yeni bir din veren Musa bir Mısırlıydıysa, bu yeni dinin de Mısır dini olduğu çıkarsaması bir yana atılamaz. Bu olasılığın yolunda duran bir şey vardır: Musa’ya atfedilen Yahudi dini ile, Mısır dini arasında çok keskin bir tezat söz konusudur. İlki genel anlamda katı bir tektanrıcılıktır: tek bir Tanrı vardır, tek, her şeye kadir, erişilemez tanrı odur; görünüşü insan gözünün dayanabileceğinden öte bir şeydir, tasviri yapılamaz, adi bile anılamaz.
·
214 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.