Gönderi

119 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 3 hours
Esirlik,insanlığın en utanılası durumu bence.Bir insanın başka bir insana para karşılığında bir mal gibi satılması değil sadece mesele,aynı zamanda aynı bir mal gibi duyguları,düşünceleri,istekleri,ihtiyaçları,hastalığı hiçe sayılarak yalnızca hizmet için bir makina gibi çalıştırılması.Henüz 9 yaşında bir çocukken satılan Dilber’in oyun oynayan çocukları görünce koşarak yanlarına gidip oynamak istemesi ve ardından acımasızca esirliği hatırlatılarak oyundan koparılması içimde fırtınalar estirdi.Aynı şekilde evin 12 yaşındaki kızının oyuncaklarını görüp canı oynamak istediğinde yediği tokatı yanağımdan çok yüreğimde hissettim.Esir olduğu için çocuk hatta insan sayılmayan Dilber’in acıklı hikayesi.Bilen bilir,çocuklar benim hassas noktam.3 tane evladı olan bir anne olarak ,herhangi bir zamanda dahi olsa çocukların acı çekmesi,korkması beni her zaman perişan etmiştir.Ah çocuklar,masum küçükler,keşke dünyayı daha yaşanası bir hale getirebilsek sizin için! Türk klasiklerinden olan bu hikayesi romantizm ve realizmin içiçe bulunduğu bir kitap.Yalnız yazarın haddinden uzun cümleleri bazı yerlerde coşkuyu baltalıyor,Olaydan biraz koparıyor.Ama genel olarak nedenleri İle insanların davranışlarını anlatması ve naif bir dil kullanması beni çok etkiledi.Klasiklere karşı olan önyargım kırıldı artık.Bundan sonra tüm klasikleri okurum artık. Herkese keyifli okumalar.
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · Kum Saati Yayınları · 201646.2k okunma
·
691 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.