Bir tartışmadan sonra arkadaşım hediye etmişti. Sadece oku demişti. Üzerinden 6 yıl geçti, geç oldu olmasına ama okudum.
Zaman Tüneli...
Yatık Emine'ye üzülmemiz ile başladık yolculuğa, Ülkemin şimdi de değişmeyen kaderi olan Şeftali Bahçeleri ile hayıflanarak devam ettik, Vehbi Efendinin Kuşkusu hepimizin içini burktu, Sarı Bal tekrar bize Şeftali Bahçelerini hatırlattı. Derken zaman yolculuğumuza oturmayan karakterleri ile kendini değerli zannedenlerin hikayesi Şakayla devam ediyoruz, Boz Eşek de ülkemin diğer saf temiz insanlarının hikayesi ola gelmiş, Komşu Namusu ile hesaplaşmalar yaşarken ucundan felsefe yapmadan duramıyoruz, Sus Payı ile Kadir İnanır, Cüneyt Arkın filmleri çıkar mı ümidine girdik ama maddiyat ve alışmışlık üstün geldi biraz biraz hak verdik bilmeyen görmeyen ustabaşına. Hele bir Cer Hocası var, tebessüm ettiren, Kuvvete Karşı ise yumruk sıktırıp diş gıcırdatan. Ayşe'nin değil herkesin yazgısı olan 'mücadele etme başına dert alma' mottosu ile artık her yerde olan Garaz hikayesindeki karakterlerle yolculuğumuzu sonlandırıp günümüze dönüyoruz.
Dönüyor muyuz gerçekten ?