Gönderi

352 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Kayboluş
#okudumbitti #georgesperec #kayboluş Evet, yazar G.Perec bu romanı yazarken orjinal dilinde hiç “e” harfi kullanmamış.. Evet, çevirmen C.Yardımcı Türkçe’ye çevirirken Türkçe karşılıklarına gelen kelimelerde hiç “e” harfi kullanmamış.. Bunu bilerek başladım okumaya.. Çevirmen romanda bazı bölümlerde araya girerek bazı fikirler ve önerilerde bulunuyor. Her fırsatta aslına sadık kalarak ama yine de o harfi kullanmayarak çalışmasını tamamladığından bahsediyor ve ilk molada da “hiç akıl karı olmayan bu çalışmamda” diyor ki bu düşüncesine sonuna kadar katılıyorum ve başarısından dolayı kendisini tebrik ediyorum. Ben de tabiki yorumlardan ve kitap açıklamasından dolayı bilinçaltı bir dürtüyle gerçekten o harf yok mu? diye satırları tarayarak okuyordum başlarda. Fakat sayfalar ilerledikçe işin teknik kısmı satır aralarında kayboldu ve kendimi kurguya bıraktım. Romanın orjinal yazarına ve/veya kurgusuna gelecek olursak; öncelikle sessiz ve sakin bir atmosferde okumakta fayda var zira akışa kendini kaptırmak biraz zaman alıyor. Öyle kolay okunan bir roman değil. Oldukça kelime oyunları ( ve sayı oyunları) yapılmış. Yazar, kurgunun ana hatları arasına bir sürü ara konu serpiştirerek anlatımı zorlaştırsa da bir yandan da masalsı bir anlatım koymuş ortaya. Hatta romanın bir çok yerinde G.G.Marquez tarzını hissettim diyebilirim. Bir kaç yerde de Dünya Klasiklerine göndermeler yapmakta ve bu benim romandan aldığım tadı artırdı. Aynı zamanda bir kaç dilde kelimeler geçiyor ( Almanca, İngilizce, Japonca, Latince gibi). Çevirmenimiz belki de asıl kurguda bu kısımları önemli gördüğünden Türkçeye çevirmemiş ve bunları anlamak için bir çeviriciden yardım almak gerekiyor. E harfi geçmesin kurgusundan dolayı bazı Türkçe kelimeleri bile çevirmem gerekti okurken. Ayrıca dünyanın birçok yerinden de bahsederek bizi gezintiye çıkarmış yazar. Bunların içinde İzmir, Konya, Ankara da nasibini almış. Yalnız ana konunun Ankara’da başlamasında karar kılmasının kendince özel bir anlamı var mı? buraya biraz takıldım. Bir ara gerçekten okumakta zorlandım. (Kim kimin akrabası, kimin oğlu öbürünün nesi bir soyağacı tutmak gerekiyor. :)) Neyseki sona yaklaşınca akıcılığını tekrar kazandı. Bu arada yazar 29 sayısına da kafayı takmış durumda. Romanın içinde geçen her konuya sayıyı özenle yedirmiş. Sonuna geldiğimizde anlıyoruz ki, iyi ki de öyle yapmış. Sonuç olarak romanın genel kurgusuyla birlikte özellikle sayıların, bölümlerin ayrı ayrı ve sayılarla bölümlerin bir bütün olarak kurgulanması muazzam, muhteşem, olağanüstü.. Sözün özü, eksiğiyle fazlasıyla dikkati oldukça diri tutan, hayal gücünün sınırlarını zorlayan bir yapıt.
Kayboluş
KayboluşGeorges Perec · Ayrıntı Yayınları · 20181,048 okunma
·
839 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.