Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

552 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Selam, ben geldim! Pek tanınmasak da :)
Öncelikle herkese merhaba! Ben de bir çoğunuz gibi kitabı okumadan önce şağıdaki yorumlara bakmıştım. Yorumlarda bazen okuduğum başka kitaplarla ilgili abartıya kaçacak şekilde kötülemelere denk geldiğimden bu kötü yorumların beni çok etkilemesine izin vermeden, bir şans vermek istedim. Çünkü yorumların hepsine güven olmuyor takdir edersiniz ki, kiminin başka algıladığını biz başka algılayabiliyoruz. İyi ki de o şansı vermişim diyorum açıkçası, çünkü gerçekten kitabı beğendim ve gerçekten de söylediğim gibi sonradan farkettim ki, çok abartıya kaçan kötü yorumlar okumuşum. Bu yazıyı sırf, “o kadar saçma mı yaaa okumayayım o zaman” gibi düşüncelere girmenizi istemediğimden, konuya bir açıklık getirmek maksadıyla yazıyorum. İlk kitabı okuduğunuzda aman ne vasat bir aşk hikayesi, ne ara o kadar aşık oldular da birbirleri için ölecekler, aman ne kadar sığ bir aşk hikayesi okudum öyle diyebilirsiniz. Ben öyle demiştim fakat meğer yazar gerçek aşk hikayesini ikinci kitaba saklıyormuş. Rahatladım valla, adam akıllı bir aşka şahit olduk sonunda, çünkü Feyre gibi bir karaktere böyle bir aşk yakıştıramamıştım, bir şeyler olmamıştı sanki, hakikatten de olmamış :) Feyre gayet de güçlü bir karakter bence, çünkü yaptığı fedakarlıklar, verdiği savaşlar, hatalı olsa da sonradan hatasından döndüğü olaylar var. Kendini toksik bir ilişkide bulması buna bir süre sabredip sonra noktayı koyması daha doğal çünkü eğer ortada sevgi varsa pat diye bitiremezsiniz bir şeyleri, önce kabullenmek gerekir. Zayıf insanlarda bu süreç bazen çok uzun sürer ya da hiç kabullenmez ve o ilişkiye devam ederler. Feyre gayet makul bir süre içerisinde gerekeni yapıyor. Bize güçlü duruşunu çoğu zaman net bir şekilde gösteriyor. Fakat tanrıça değil sonuçta, zayıf olduğu yanlar da var herkes gibi. Aşağıdaki yorumlarda böyle güçlü karakter mi olur yeaaa, nasıl ezik nasıl sünepe, yok efendim -tamlini öldüremem, yine de yanıma bıçak alayım, buradan kaçmam lazım, ben bir bıçak alayım, -buradan kaçmak mümkün değil ama ben yine de yanıma bıçak alayım. +burada tutsak değilsin Feyre gitmek istiyorsan gidebilirsin. -benim kaçmam lazım. Hemen bir plan yapayım. Gibi aşağıda aslında tam olarak kitapta böyle geçmeyen okuyucular tarafından böyle yorumlanmış cümleler yer alıyor. Öncelikle Feyre denize düşmüş ve yılana sarılmış durumda çünkü kaçarsa Tamlin ailesine bakmayacağını söylüyor, bundan dolayı Feyre ailesinin mutluluğu ve refahı için kalmayı tercih ediyor. Ama içten içe, ya bana yalan söylüyorlarsa? Ya aileme bakılmıyorsa diye şüpheye de düşüyor. Bu da onu kaçsam mı kaçmasam mı arasında bırakan şey. Bence bu durum aşağıdaki bir kaç arkadaşın iddia ettiğinin aksine oldukça gerçekçi bir durum çünkü kim olursa olsun, istediğiniz kadar güçlü bir kadın olun, açlıktan kırılan ailenizin refahı için kalmayı tercih ederken, ya refah içinde değillerse şüphesine düşersiniz. Karşınızda ölümsüz biri olabilir, bu yine de olası kötü bir durumda belki kendimi kurtarabileceğim bir ihtimal varsa diye bir bıçak taşımanızı saçma kılmaz. Çünkü dediğim gibi, denize düşen... Uzun süre açlık, yoksulluk çekmiş birinin refaha kavuşmasıyla başının dönmesinden ve mantıklı davranmamasından doğal ne olabilir? Bir süre sonra Feyre zaten bu ilişkinin toksik bir ilişki olduğunu farkeder ve güçlü bir kadın olduğu için buna nokta koyar ve özüne döner. Biricik Yüce Lordumuz Rhysand ve gece sarayı ahalisi ile hayatına devam eder. Onları adil bir şekilde görmeye başlar. Bir savaşçı ruhuna sahip olduğu için Hybern kralına karşı savaşmak için türlü çalışmalara katılır. Neden bu karaktere bu kadar irite olmuşlar anlamadım, ancak empati duygusundan yoksun olanlar olan biteni kavrayamaz diye düşünüyorum hakeza detaylı düşünüldüğünde neredeyse herşey mantığa oturuyor. Okuma yazmayı bilmemesi zoruna gidiyor, sen o kadar becerikli ol, öylesine badireler atlat fakat iki cümleyi okuyama! Bu gururlu biri için normal bir durum. Zoruna gittiği için de uyuz olduğu birinin kendisine okuma yazmayı öğretmeyi istemesini hatta bahsini açmasını terslemesi normal bence. Kendince gurur yapıyor işte, makul değil mi? Onca zaman okumadan hayatta kalıp, ailesini geçindirmiş, belli bir yaşa gelmiş de o güne kadar bu konunun sebep olduğu bir sıkıntı yaşamamış birine “okumayı hemen öğrenmen lazım” şartını kabul ettirmek basit olmayabilir. Ben bunca zaman onca zorlukla kendi başımın çaresine baktım ki, size mi kaldı bu diyebilir yani insan. Bu kitabı bir insanın yazığını unutmamalı ve kabul edilebilir hataları da görmezden gelebilmeliyiz diye düşünüyorum. Dex yayıncılığının çeviride zayıf kaldığı konusuna gelirsek, buna katılıyorum. Mesela kitapta çokça geçen, ilk okuduğumda yanlış yazdılar herhalde diye düşündüğüm fakat sonrasında kasıtlı olarak tercih edildiğini farkettiğim hiç bir anlama gelmeyip de bir hareketi gerçekten ifade etmeyi başarmış tuhaf ve anlamsız, “Tıpışlamak” ifadesi benim de kafama takılan bir ifade oldu illa da eleştireyim isterseniz diye söylüyorum. Bazı yerlerde ufak tefek dengesizlikler var, çok güçlü birinin onun için çok basit gibi gözüken bir şeyi yaparken zorlanması gibi detaylar. Örnek ver deseniz veremem, hatrımda olmayacak kadar azdır düşünün yani. Fakat argo meselesine gelirsek, olanları kibarca anlatmanın çok da bir yolu yok diye düşünmekteyim. Aman cinsellik aman bilmem ne demek de bana saçma geliyor, yazar yazmak, bazı şeyleri belirtmek istemiş yazmış bu kadar basit. Kendince aşırı tutkulu bir aşkı vurgulamak istemiş olabilir. Seri ikinci kitapta daha bir rayına oturuyor ve olan biteni daha iyi anlamanızı sağlıyor. Seriyi bitirmeden birinci kitap üzerinden yapılan yorumlar biraz sığ geldi bana, bilmediğiniz şey hakkında konuşmayın kardeşim. Bir siz akıllısınız! Okuyup da beğenenler sığ öyle mi? Önce elinizdeki kitabı düzgün yorumlayın, kendi kafanıza göre empatiden yoksun bir yorumlama tarafımca kabul edilemez. “Feyre güçlü bir karakter ama ağladı. Öyle güçlü mü olunur.” Falanca sözlerle ancak saçmalamış olursunuz. Çünkü aklıyla ve kalbiyle okuyan herkes Feyre’nin yaptığı davranışlarla karakterinin birbirine oturduğunu görebilir. Bu konuda bir dengesizlik uyumsuzluk yok, derin psikoloji var. Herkes de anlayamaz işte :) Bence kurgu gerçekten başarılı ve fantastik sever çoğu kişinin beğeneceği nitelikte. Siz o çok bilmişlerin yorumuna aldırmayın, her kötü yorumdan etkilenmeyin. Okuyun, beğenirsiniz beğenmezsiniz tamamen sizin fikriniz olur. Başkası beğenmedi diye beğenebileceğiniz güzel bir seriden mahrum kalmayın efendim. Esenlikler dilerim.
Sis ve Öfke Sarayı
Sis ve Öfke SarayıSarah J. Maas · Dex Yayınları · 20202,925 okunma
·
1.577 görüntüleme
Çağla Fulya okurunun profil resmi
Kitap nihayet hak ettiği inceleme yazısına kavuşmuş gibi hissettim, elinize sağlık.
thaddenx okurunun profil resmi
Okuduğum en müthiş inceleme metni olmuş. Serinin ennn sevdiğim kitabıydı :)
Xantaresia okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim, benim de serinin ennnn beğendiğim kitabıydı :))
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.