Kralın gözdesi olan Madame de Prie'nin , gözden düşmesi ve uzak bir kırsala sürgüne gönderilmesi ile başlayan öyküde gösterişli bir hayattan , kralın gücünden ve gölgesinden faydalanıp kendi küçük krallığını ilan eden hatta devlet işlerine karışmaya kadar işi götüren bir güç zehirlenmesinden sonra tüm bunlardan bir anda mahrum kalan bir kadının hezeyanları, bunalımları, çaresizce çırpınışları ve çıkmazları var. Öylesine bir zehirlenme ve bilinç kaybı ki bu, küçük bir an dahi olsa o eski yaşantıya dönebilmek , yine tek odak noktası olabilmek , dünyanın onun etrafında dönüşünü gerçek kılabilmek için yapılabilecek her şeyi yapan tutkularının esiri olan , yaşamı ve ölümü bu uğurda kullanabileceği bir metaryele dönüştürebilen bir kadın Madame de Prie